Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

193 TBB Dergisi 2021 (157) Bahar TOPSAKAL Son olarak suç şikâyete tabi bir suç olup, yaptırımı ise madde metninde üç aydan bir yıla kadar hapis cezası şeklinde öngörülmüştür. Burada söz konusu suç tipi bakımından herhangi bir nitelikli hale yer verilmemiş olması tarafımızca bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir.17 II. Gerçek İçtima-Fikri İçtima Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünde18 “kavuşum, toplanma, toplantı” şeklinde tanımlanan içtima, ceza hukuku bakımından değerlendirildiğinde iki ayrı kurumu ifade etmekte olup; bunlardan ilki “cezaların içtimaı”, ikincisi ise “suçların içtimaı”dır. Cezaların içtimaı, maddi ceza hukuku kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan ve daha çok cezaların infazı aşamasında önem teşkil eden;19 bir fail hakkında tek veya farklı yargılamalarda verilmiş olan birden fazla cezanın toplanmasına olanak sağlayan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.20 Bu kapsamda cezaların içtimaı, öncelikle ortada birden fazla suçun bulunmasına bağlıdır.21 Suçların içtimaı ise suç genel teorisi içerisinde yer alır ve içtima eden suçlardan bazılarının cezasının fail hakkında uygulanmamasına 17 Örneğin suçun gece vakti işlenmesi ya da failin kamu görevlisi olması gibi bazı nitelikli hallere yer verilmesi, ceza adaleti sistemi bakımından daha yerinde olabilirdi. 18 http://www.tdk.gov.tr. 19 “Cezaların içtimaı bir infaz kurumu işlemi olup, içtimaya dahil olan suçlar hukuken bağımsızlıklarını korurlar ve her suç yönünden ayrı ayrı sonuç doğururlar.” (Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2014/8126 E., 2014/20012 K., 17/11/2014, www. kazanci.com) 20 765 sayılı Mülga Ceza Kanunu’nun 68. maddesinde açıkça hüküm altına alınan cezaların içtimaı kurumuna, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer verilmemesinin gerekçesi şu şekilde ifade edilmiştir: “Ceza hukukunun temel kurallarından biri ‘kaç tane fiil varsa o kadar suç, kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır’ şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza bağımsızlığını koruyacaktır. Hükmolunan birden fazla aynı veya farklı nitelikteki cezanın ne suretle infaz edileceği sorununun infaz kanununda düzenlenmesi gerektiği düşüncesiyle, komisyon çalışmalarında ‘cezaların içtimaı’na ilişkin hükümlerin metinden çıkarılması kabul edilmiştir.” (İzzet Özgenç/Cumhur Şahin,Türk Ceza Hukuku Gazi Külliyatı, Ankara 2005, s. 48.) 21 Mehmet Emin Artuk/Ahmet Gökcen/Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Genel Hükümler II (Yaptırım Hukuku), Seçkin Yayıncılık, Ankara 2003, s. 169.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1