Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

198 .LşLOHULn +X]XU YH 6kXnXnX BR]Pa 6XoX BakÕPÕndan *HUoHk øoWLPa YH )LkUL øoWLPa edilmesidir.37 Başka bir deyişle, bir kısım suçların işlenmesi sırasında doğal olarak birden fazla hareket yapılmakta ise de ortaya konulan bu davranışlar, suçun kanuni tanımında yer alan hukuki anlamdaki tek bir fiili oluşturmaktadır.38 III. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Bakımından İçtima Uygulamaları Yukarıda kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu bakımından yapılan açıklamalar sırasında ifade edildiği üzere söz konusu suç, doktrinde bazı yazarlarca ve Yargıtay’ın bazı kararlarında “genel ve tamamlayıcı” bir suç olarak kabul edilmektedir. İşbu görüşe göre, eylemlerin başka bir suçu oluşturması halinde öncelikle ilgili suç kapsamında değerlendirme yapılacak ve bu durumda fail hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ayrıca ceza tesis edilmeyecektir.39 Yargıtay’ın söz konusu uygulamayı ekseriyetle fikri içtima kurumu çerçevesinde gerekçelendirdiği görülse de40; gerek suçun genel ve tamamlayıcı bir suç tipi olarak kabul edilmesi ve bu vesile ile “eylemin başka bir suçu oluşturmaması” şeklinde kanunilik unsuru ile bağdaşmayan bir sübut şartı getirilmesi; gerekse fiilin (hareketin) tekliği bakımından titiz bir değerlendirme yapılmadan fikri içtima hükümlerinin tatbik edilmesi kabul edilebilir mahiyette değildir. Zira yukarıda ilgili başlıklar altında atıf yapıldığı üzere, fikri içtima hükümlerinin tatbik edilebilmesi için hukuki anlamda tek olarak kabul edilebilecek bir fiilin varlığı şarttır. Oysa, Yargıtay tarafından kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu bakımından adeta bir ön kabul şeklinde tatbik edilen içtima uygulamalarında, fiilin (hareketin) tekliği hususunun her somut olay bakımından ayrıca değerlendirilmediği ve TCK m. 123’ün gündeme geldiği durumlarda, sübuta eren diğer suç bakımından otomatik mahkumiyet hükümleri tesis edildiği görülmektedir.41 Kanaa37 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2019/14-44, 2020/510, 08.12.2020, www.kazanci. com 38 Mahmut Koca/İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 14. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2021, s. 492. 39 Kocasakal, s. 131. 40 “Sanığın telefonla, arama ve mesaj çekme suretiyle katılana hakaret ve tehditte bulunduğu kabul edildiğinden fikri içtima kuralları gereğince ayrıca huzur ve sükunu bozma suçunun oluşmayacağı gözetilmeden...” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2012/16788, 2013/30595, 03.06.2013, www.kazanci.com) 41 “TCK’nın 123. maddesinde tanımlanan kişilerin huzur ve sükununu bozma su-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1