Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

201 TBB Dergisi 2021 (157) Bahar TOPSAKAL halinde failin fiili tek olarak kabul edilemeyeceğinden, fail hakkında ayrı eylemler nezdinde gerçekleştirdiği suçlar bakımından “fikri içtima” gerekçe gösterilerek boşta kalan fiiller açısından cezasızlık hali yaratılması mümkün değildir.46 Bu kapsamda yukarıda yer verilen ikinci ihtimalde kanaatimizce suçun tüm şartları mevcutsa gerçek içtima hükümleri uygulanarak hem hakaret hem de kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkûmiyet hükmü tesis edilmelidir. Tatbikatta kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu bakımından fiilin (hareketin) tekliği hususunun her somut olay bakımından ayrıca değerlendirilmediği ve TCK m. 123’ün gündeme geldiği durumlarda (genel ve tamamlayıcı suç tipine atıf yapılarak) şartları varsa ilgili diğer suç bakımından otomatik mahkûmiyet hükümlerinin tesis edildiğini ifade etmiştik. Bu kapsamda burada, bu anlayışa ilişkin de görüşler barındıran iki ayrı Yargıtay kararına ve buna ilişkin eleştirilerimize de yer verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu çerçevede öncelikle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile benzer nitelikler taşıdığı düşünülen “gürültüye neden olma” suçu bakımından içtima değerlendirilmesi yapılan Yargıtay kararına atıf yapılacaktır. İşbu kararın ilgili kısmı aşağıda alıntılandığı gibidir;47 “Görüldüğü gibi hukukumuzda gürültüye dair farklı şartlara tabi tutulmuş farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Bu durumda gürültüye dair düzenlemelerin tamamı birlikte değerlendirilerek uygulanacak yaptırımın belirlenebilmesi için kapsadıkları alanların belirlenmesi gerekir. 1- ) Çevresel gürültünün kaynağı, 2872 Sayılı Kanun’un 14. maddesinde açıklandığı üzere, “ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlar” ise; a- ) Gürültü, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli olduğu takdirde 2872 Sayılı Kanun’un 14. maddesi delaletiyle TCK’nın 183. maddesindeki suçun cezası, 46 Kanaatimizce kısmi ayniyet halinde fikri içtima hükümlerinin tatbik edilerek kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ayrıca ceza verilmemesi, cezalandırılmayan önceki ya da sonraki eylemlerin varlığına yol açacaktır. 47 Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2016/15421, 2017/2171, 27.02.2017, www.kazanci.com

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1