Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

217 7BB 'HUJLVL <X]aUVLI 6HOoXk &2ù.81 Suç şüphesi altında bulunan kişinin kendisine yüklenen suç isnadı veya olguyu öğrenmesi, savunma hakkını kullanabilmesi ve kendi lehine veya aleyhine olan hususları değerlendirip nerede susup nerede konuşacağına karar vermesi açısından önem arz etmektedir.31 Suç isnadını öğrenme hakkı, savunma hakkının temel unsurudur.32 2.2. Kendi Aleyhine Tanıklık Etmeme Hakkı “Nemotenetur ilkesi” hukukumuzda yerini, Anayasa’nın 38. maddesinin 5. fıkrasında, “Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.” şeklinde bulmaktadır. Suç şüphesi altında bulunan kişinin kendi aleyhine sonuç doğurabilecek hususlarda soruşturma veya kovuşturma makamları tarafından kendisine yöneltilen sorulara karşı sessiz kalma isteğine saygı gösterilmesiyle ilgilidir. Susma hakkı suç şüphesi altında bulunan kişiye, istediği yerde susma veya istediği yerde konuşma serbestîsi tanıyarak bireyin kendi aleyhine tanıklık etmemesine olanak vermektedir.33 Kişinin kendi aleyhine tanıklık etmeme hakkı; bir ceza soruşturması yürüten iddia makamının, suç şüphesi altında bulunan kişinin hür iradesi dışında ve yasak yöntemlerle elde edilmiş delilleri kullanmadan iddiasını ispatlamasını gerektirir.34 31 AYM, Salih Öz (B.No.2015/13327, T.17.7.2018 ) kararında “suç isnadı altındaki kişiye savunma hakkını şeklen değil geçek anlamda sağlanması gerekir. Bunun için suç isnadı altında bulunan kişiye, savunmasını hazırlayıp mahkeme önünde dile getirebilmesi için isnadın bildirilmesi gerekmektedir. Hakkındaki isnadı bilmeyen kimsenin savunma yapması mümkün değildir. İsnadın bildirilmediği bir yargılamanın adil olduğundan söz edilemez” gerekçesi ile Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlen adil yargılanma hakkı bağlamında suç isnadını öğrenme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. 32 Yenisey Feridun, Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuk Ders Kitabı, İstanbul, 2014, s771. Nitekim Yargıtay 19 CD., 28.02.2019T,2018/8566E,2019/5047K sayılı ilamında suç şüphesi altında bulunan kişiye sorgu esnasında kendisine yüklenen suç anlatılmadan sorgusunun yapılması, CMK 147/1 ve CMK 191/3 maddelerine aykırı olduğuna ve savunma hakkının kısıtlandığına hükmetmiştir. 33 CMK m.147/1-f bendi gereğince “Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.” 34 AİHM, “Jalloh/Almanya”, (B. No. 548210/00, T.11.07.2006, §. 72) davasında “Kendini suçlamama hakkı, kamu makamlarının şüpheli/sanığın arzusu hilafına baskı ve zorlamama metotları ile elde edilen delilere başvurmadan iddialarını ispat etmelerini öğretmektedir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1