Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

219 7BB 'HUJLVL <X]aUVLI 6HOoXk &2ù.81 ğünün olumsuz boyutunu oluşturan susma hakkı, suç şüphesi altında bulunan kişinin kendi aleyhine bir beyanda bulunmaya veya delil göstermeye zorlanamaması ve yargılamanın yürütülmesine aktif olarak katılma yükümlülüğünün olmadığının kabulüdür.39 Suç şüphesi altında bulunan kişinin, isnat edilen suça ilişkin aktif savunma yapma olanağına sahip olması ifade hürriyetinin pozitif fonksiyonunu oluştururken, susma hakkı kapsamında kendi hür iradesiyle konuşmaması ise ifade hürriyetinin negatif fonksiyonunu oluşturmaktadır.40 Suç şüphesi altında bulunan kişinin sahip olduğu ifade hürriyeti kapsamında, susmasından, onun suçluluğu yönünde sonuç çıkarılamamaktadır. Yargıtay bir ilamında suç şüphesi altındaki kişinin sorgusu yapılmadan “susma hakkını kullandığı” gerekçesiyle kurulan mahkûmiyet hükmünün CMK’nın 193. ve 147. maddelerine aykırılık oluşturacağına karar vermiştir.41 Kaldı ki, susmanın suç şüphesi altında bulunan kişinin suçluluğu yönünde karine teşkil etmesi halinde susma hakkının kullanımı anlamında onun hür iradesinden bahsetmek de mümkün olmazdı. 39 Albin Eser, “Alman ve Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Sanığın Hukuki Durumu”, Yargıtay Dergisi, Çeviri: Nur Centel, S. 16, 1990, s. 319.; Recep Kibar, Türk Hukukunda Sanık Hakları, Ankara Yetkin Yayınevi, Ankara 1997, s.49.; Asuman İnce Tuncer, ‘‘Susma Hakkı Bağlamında Bir Takım Ceza Muhakemesi İşlemlerinin Değerlendirilmesi’’, AndHD, Cilt 4, Sayı 2, Temmuz 2018, s.357. 40 AYM, Yusuf Karakuş ve diğer başvurucular, (B. No:2014/12002, T.08.12.2016 kararında özetle Suç şüphesi altında bulunan kişi kendisine isnat edilen suç veya olgu hakkında doğrudan doğruya bilgiye sahiptir. İfade veya sorgulama aşamasındaki beyanları muhakemeye yön vermek ile birlikte kendisi aleyhine delilde teşkil edebilir. Suç şüphesi altında bulunan kişinin (veya savunma makamının) yargılama makamı karşısında dezavantajlı konuma düşmemesi, hukuki bilgi eksikliği olan ve içinde bulunduğu adi psikolojiden dolayı sağlık düşüne bilmesi için kendisini suçlamama ve susma hakkı adil yargılanma hakkının etkili bir korunmasını sağlaması şeklinde ifade etmiştir. Nitekim İfade özgürlüğü kişiye düşünme imkânı tanıyan, ikrarlarının veya beyanlarının kendisi aleyhine kullanılıp kullanılmayacağını düşünme ve karar verme açısından önemlidir.; İnce Tuncer,a.g.m., s.359. 41 Y.5CD. E.2013/9111, K.2015/13441 T.3.7.2015; benzer karar bkz. Y.5CD. E.2013/12704, K.2014/12644, T.11.12.2014 “İstinabe suretiyle alınan 30/05/2012 tarihli beyanında savunmasını asıl mahkemede yapmak istediğini, Mahkemece yapılan 14/06/2012 tarihli duruşmada ise müdafii hazır bulunmadığını, savunmasını onun huzurunda yapmak istediğini belirten anacak daha sonra duruşmaya gelemeyen ve savunmasını vermeye sanığın atılı suçlardan usulen sorgusu yapılmadan “susma hakkını kullandığı” biçimindeki yanılgılı gerekçeyle mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulması suretiyle CMK’nın 193 ve 147 maddelerine aykırı davranılması…”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1