Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

223 7BB 'HUJLVL <X]aUVLI 6HOoXk &2ù.81 aleyhe olan hususları açıklamak zorunluluğundan kurtarmaktadır.58 Suç şüphesi altındaki kişinin susma hakkını kullanması, suçlu olduğu anlamına gelmeyip masumiyet karinesinden yararlanmaya devam etmesine engel olmaz. Susma hakkı, kişinin savunma hakkı kapsamında yer almakta olup bu hakkın kullanılması kişinin aleyhine suçluluk karinesi olarak değerlendirilmeyecektir.59 Yargıtay bir kararında ‘‘Geniş bir kavram olan savunma hakkı, şüpheliyi ve sanığı ilgilendirdiği kadar, bir gün şüpheli veya sanık konumuna düşebilecek toplumda yaşayan herhangi bir ferdi, dolayısıyla da toplumu ve yine adaleti sağlama yükümlülüğü bulunan Devleti ilgilendirmektedir. Çünkü ceza yargılamasında savunma, yargılamanın sonucunda verilen ve iddia ile savunmanın değerlendirilmesinden ibaret olan, hükmün doğru olmasını sağlar. Bu yönüyle, geniş bir bakış açısı ile değerlendirilmesi gereken savunma hakkı, susma, soru sorma, kendi aleyhine işlemlere katılmama, tercümandan yararlanma, kanıtların toplanmasını isteme, duruşmada hazır bulunma gibi hakların yanında müdafiden yararlanma hakkını da içerir.’’ şeklindeki ifadelerle susma hakkının savunma hakkı kapsamı içerisinde bulunduğunu belirtmiştir. 60 Suç şüphesi altındaki kişinin susması hakkını kullanması, onun mahkûmiyetinin tek veya esas dayanağı olamaz.61Yargıtay bir diğer 58 Muharrem Özen, Atacan Köksal, “Suçsuzluk Karinesi Bağlamında Soruşturma Yapılmasına Yer Olmadığı Kararı”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 68(11), 2019, s.275, Nur Centel, Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, B.14, İstanbul, 2017, 175. 59 Kocaoğlu, s.37. Faruk Turhan, “Ceza Muhakemesi Hukuku”, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti, Ankara, 2006, s. 106; Yalçın Şahinkaya, “İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında ve Türk Hukukunda Suçsuzluk Karinesi”, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 163. Y 16.CD. E. 2019/3654,12.11.2019T, K., 2019/6831 tarih sayılı ilamında “sanığın kollukta yasal susma hakkını kullanmış olmasının T müspet suç yönünden delil veya örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği” şeklinde karar vermiştir. 60 YCGK, E.2019/74, K., 2020/187, T.17.03.2020 61 Tanık olarak dinlenen kişinin daha sonra suça iştirak isnadı karşısında susma hakkını kullanmasına rağmen, mahkûmiyet hükmünün sadece bu beyanlara dayanmasının sözleşmenin m.6/1 fıkrasına aykırı olduğuna dair bkz., AİHM, “Luca/ İtalya”, (B. No. 33354/96,27.02.2001T, §. 41-45), Müşteki tanığın sonradan çekinmesi halinde çekinme öncesi beyanlarının tek delil olmaması dolayısıyla hükümde kullanılmasının adil yargılanmayı ihlal etmediğine dair bkz. AİHM, “Asch / Avusturya”, (B. No. 12398/86, 26.04.1991KT, §30;) Sanığın delil vermeyi reddetmesinin mahkumiyete temel alınmaması gereğine dair bkz. AİHM, “Condron/ Birleşik Krallık”, (B. No. 35718/97, T.02.05.2000, §56,)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1