Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

244 &H]a 0XKakHPHVLndH 6XVPa +akkÕ YH Ba÷OanWÕOÕ +akOaU 4.3. Susma Hakkının İhlaline Bağlanan Sonuçlar Susma hakkının ihlaline neden olan iki durumdan biri suç şüphesi altında bulunan kişinin sahip olduğu hakların bildirilmemesi, diğeri ifade veya sorguda yasak usullere başvurulmasıdır. Her iki durumun da Ceza Muhakemesi Hukuku bakımından etkisi delil yasağına yol açmasıdır.158 CMK m. 148/3 “Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.” hükmünü ihtiva etmektedir. Suç şüphesi altında bulunan kişinin rızasının olması, ifade alma ve sorguda hukuka aykırı bir yönteme başvurulmasını meşru kılmaz veya bu yolla elde edilen beyanların hükme esas alınmasını sağlamaz. Suç şüphesi altındaki kişiye sahip olduğu hakları bildirilmeksizin yapılan ifade alma ve sorgu işlemi neticesinde elde edilen beyanlar, mutlak anlamda delil yasağı kapsamında kalır. Bu durumun istisnası yoktur. Kişinin sahip olduğu hakları biliyor olması dahi aydınlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Hakları bildirilmeksizin alınan ifade ve yapılan sorgu neticesinde elde edilen beyanların yargılamada kullanılabilmesi mümkün olmadığından ya suç şüphesi altında bulunan kişinin yeniden hukuka uygun şekilde ifadesi alınmalı ya da suç şüphesi altında bulunan kişi önceki ifadesini duruşmada aynen tekrarlamalıdır.159 Yasak sorgu yöntemlerinin kullanılmasındaki amaç, suç şüphesi altında bulunan kişinin özgür iradesinin engellenmesidir. Bu yöntemler kullanılarak suç şüphesi altında bulunan kişiden elde edilen beyanların delil yasağı kapsamında kalması ancak yasak ifade ve sorgu yöntemlerinin kullanılması ile ifade verme arasında nedensellik bağının bulunması halinde söz konusu olacaktır. Şöyle ki; ifade alma ve sorguda kullanılan yasak yöntemler nedeniyle suç şüphesi altında bulunan kişi irade serbestîsini yitirmektedir. Bu halde delil elde etme ve değerlendirme yasağı gündeme gelecektir. Aksi bir durumda örneğin; suç şüphesi altında bulunan kişinin, ifade alan veya sorgulayanlar tarafından aldatıldığını bilmesine rağmen beyanda bulunması halinde beyanda bulunma ile aldatma arasında nedensellik bağı olmadığından delil yasağından söz edilemeyecektir. Bu durumun istisnası ise işken158 Şahin/Göktürk, a.g.e. s. 212. 159 Şahin/Göktürk, a.g.e. s. 212.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1