Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

259 7BB 'HUJLVL 'HnL]Kan +252=*ø/ II. İDARİ YAPTIRIM KAVRAMI İdarenin görevleri arasında kamu güvenliği ve düzeni, kamu sağlığı gibi çeşitli idari düzenleri korumak önemli bir yer tutar.12 Bu koruma büyük ölçüde, sahip olduğu yaptırım uygulama yetkisiyle sağlanabilir.13 Bu yolla idare edilenler idari kararlara uymaya sevk edilirler.14 İdarece yaptırım uygulanması kişilerin bazı temel hak ve özgürlüklerini sınırlama potansiyeli taşıdığından söz konusu yaptırım uygulama yetkisinin idareye açıkça kanunlar tarafından tanınmış olması gerekir.15 Bu açıklamalar ışığında idari yaptırımı, kanunların açıkça yetki verdiği durumlarda idarenin doğrudan doğruya bir işlemiyle16 ve idare hukukuna özgü usullerle vermiş olduğu yaptırımlar olarak tanımlamak mümkündür.17 Anayasa Mahkemesi kararlarında da benzer şekilde idari yaptırım, “idarenin bir yargı kararına gerek olmaksızın yasaların açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak idare hukukuna özgü yöntemlerle, doğrudan doğruya uyguladığı yaptırımlar” şeklinde tanımlanmıştır.18 Danıştay da verdiği ka12 Lûtfi Duran, İdare Hukuku Ders Notları, İÜHF Yayınları, İstanbul, 1982, s. 254, 255. 13 Oğurlu, (1999), s. 151. 14 Kemal Gözler, İdare Hukuku, Cilt 1, Güncellenmiş 3. Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa, 2019, s. 1197. 15 Bu husus Kabahatler Kanunu’nun 22. maddesinde “idarî yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen” ifadeleriyle de vurgulanmıştır. 16 A. Şeref Gözübüyük/Turgut Tan, İdare Hukuku, Cilt 1, Genel Esaslar, Turhan Kitabevi, Ankara, 2019, s. 644. Yazarlara göre idari yaptırımın baskın kimliği onun bir idari işlem olmasıdır. 17 İl Han Özay, İdari Yaptırımlar, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 3326, İstanbul, 1985, s. 35. Zanobini’ye göre idari müeyyide, “bizatihi idari emir ve talimatlara riayeti temin bakımından idari bir merci tarafından tesis edilen ceza” dır (Guido Zanobini, İdari Müeyyideler (Çeviren: Yılmaz Günal), Sevinç Matbaası, Ankara, 1964, s. 69). Öğretide idari yaptırımların çeşitli şekilde sınıflandırıldığı görülmektedir. Örneğin Ulusoy’a göre “yapılması gereken en doğru sınıflandırma öncelikle ‘idari cezaların’ ile ‘idari tedbirlerden’ ayrıştırılması; akabinde de idari cezaları kendi içinde Regülatif Cezalar, Kabahat Cezaları ve Disiplin Cezaları olarak üçe ayırmaktır” (Ulusoy, s. 11). Tan’a göre ise, “genel olarak idari yaptırımları içerikleri bakımından idari para cezaları ve diğer idari yaptırımlar olarak iki grupta toplamak yanlış olmaz” (Turgut Tan, “İdari Yaptırımlar ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki Güvenceler”, Prof. Dr. A. Şeref Gözübüyük’e Armağan, Turhan Kitabevi, Ankara, 2005, s. 311). 18 Bkz. AYM, E.1996/48, K.1996/41, 23.10.1996 (http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr, Erişim Tarihi: 13.02.2021); AYM, E. 2010/55, K. 2011/140, 20.10.2011 (http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr, Erişim Tarihi: 13.02.2021).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1