Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

262 $ø+0 YH $na\aVa 0aKkHPHVL .aUaUOaUÕ ,şÕ÷Õnda 9HUJL &H]aOaUÕnda ³1Rn BÕV ,n ,dHP´ øOkHVL görüş ayrılığı olmamasına karşın, fiilin aynılığıyla ilgili olarak farklı yaklaşımlar söz konusudur.31 Ancak fiilin aynılığı hakkındaki tüm görüşlerin ortak noktası, fiilin iddianamede anlatılan ve kamu davasına konu edilen fiilden bağımsız olmadığı, kapsamının iddianame ve dolayısıyla dava konusuyla çizildiğidir. Nitekim “ceza muhakemesi hukuku açısında fiil, maddi ceza hukuku anlamındaki fiil ile aynı anlamda olmayıp, şüphelinin suç fiili öncesindeki davranışlarını da bir bütün olarak kapsayan ve genel hayat tecrübesine göre iddianamede tanımlanan fiil ile bağlantılı, onunla bütünleşen bir olay teşkil eden davranışlar bütünüdür”.32 Non bis in idem ilkesi kapsamında sanıkların aynı fiil nedeniyle yeniden yargılanamamalarına “yatay kesinleşme”; aynı suçta birden fazla sanık olması durumunda her bir sanığın muhakemesinin ayrı yürütülmesine ise “dikey kesinleşme” denilmektedir.33 Bu doğrultuda çalışmamızda yatay kesinleşme üzerinde duracağız. B. İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK NORMLARI Non bis in idem ilkesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ek 7 No.lu Protokol’ün 4. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.34 Anılan Protokol’ün onaylanmasının uygun bulunmasına dair 6684 sayılı KaÜniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1973, s. 40, 41; Yener Ünver/ Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, Cilt 3, Adalet Yayınevi, Ankara, 2019, s. 1784. Ayrıca “konunun aynılığı”nın da bir unsur olduğunu ileri süren görüşler için bkz. Feridun Yenisey/Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2019, s. 774; Erol Cihan/Feridun Yenisey, “Ne Bis In Idem İlkesi”, Prof. Dr. Çetin Özek Armağanı, Galatasaray Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2004, s. 220. 31 Özen, s. 392. 32 Yenisey/Nuhoğlu, s. 774. 33 Cihan/Yenisey, s. 219. 34 Düzenleme şu şekildedir: “1.Hiç kimse bir devletin ceza yargılaması usulüne ve yasaya uygun olarak kesin bir hükümle mahkûm edildiği ya da beraat ettiği bir suçtan dolayı ayni devletin yargısal yetkisi altındaki yargılama usulleri çerçevesinde yeniden yargılanamaz veya mahkûm edilemez. 2.Yukarıdaki fıkra hükümleri, yeni veya yakın zamanda ortaya çıkarılan delillerin veya önceki muamelelerde davanın sonucunu etkileyebilecek esaslı bir kusurun varlığı durumunda, ilgili devletin ceza yargılaması usulü ve yasasına uygun olanak davanın yeniden açılmasını engellemez. 3.Sözleşme’nin 15. maddesi çerçevesinde bu madde ile demiş olunan yükümlülüklere aykırı hiçbir tedbir alınamaz.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1