Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

276 $ø+0 YH $na\aVa 0aKkHPHVL .aUaUOaUÕ ,şÕ÷Õnda 9HUJL &H]aOaUÕnda ³1Rn BÕV ,n ,dHP´ øOkHVL olduklarını ifade etmişlerdir.78 Mahkeme, daha önceki içtihatlarında olduğu gibi non bis in idem ilkesinin esas olarak adil yargılanma hakkı ile ilgili olduğuna değindikten sonra Zolotukhin kararının gerçek anlamda mükerrer yargılama olmayan, tamamlayıcı bir usulle birleştirilmiş yargılamalar hakkında aydınlatıcı bir yol haritası sunmadığını vurgulamıştır. Mahkeme, Zolotukhin kararı öncesindeki ve sonrasındaki içtihatları göz önüne almış; özellikle “idari ve adli yaptırımlara ilişkin yargılamalar arasında esas ve zaman bakımından yeterli miktarda yakın bağlantı olup olmadığının” tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemenin görüşüne göre, devletler, kişinin haksız davranışlarına karşı farklı ancak birbiriyle uyumlu prosedürler altında tamamlayıcı hukuki yaptırımlar uygulayabilmelidirler. Ancak, bu hukuki yaptırımların toplamı, kişi üzerinde aşırı külfet oluşturmamalıdır. Diğer bir deyişle Mahkeme, Sözleşme’ye Ek 7 No.lu Protokol’ün 4. maddesinin, farklı amaçlar doğrultusunda ve farklı merciler tarafından birbirine paralel usuller ve tamamlayıcı bir yaklaşım içerisinde ele alınmasını yasaklamadığını ifade etmiştir. Mahkeme, Zolotukhin ve diğer bazı kararlara konu olan yargılamaların birbirini tamamlayıcı amaç taşımadıklarını belirtmiştir. Bu bağlamda, Mahkemeye göre, özellikle davalı devletlerin iki yargılamanın esas ve zaman bakımından yeterli miktarda yakın bağlantılı olduğunu göstermesi gerekmektedir. Bunun anlamı ise, yargılamaların amaçlarının ve yargılamalarda kullanılan araçların esas bakımdan bütünleyici ve zaman bakımından bağlantı olmasının yanında yargılamalar sonucunda ortaya çıkacak sonuçların muhatap kişi için ölçülü ve öngörülebilir olmasıdır. A ve B/Norveç kararında Mahkeme, “esas ve zaman bakımından yeterli miktarda yakın bağlantı” testinin dört esaslı unsuru olduğunu belirtmiştir: i) Yargılamaların birbirini tamamlayıcı olup olmadıkları ve bu sebeple sosyal haksızlığın farklı yönlerini içerip içermedikleri, ii) Uygulamada ve hukuken mükerrer yargılamanın öngörülebilir sonuçlar doğurup doğurmadığı, 78 Ahmet Emrah Geçer, “İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin Vergi Cezalarında ‘Non bis in idem’ İlkesine İlişkin A ve B v. Norveç Kararının Türk Vergi Hukuku Uygulamasına Etkileri”, Vergi Sorunları Dergisi, Y. 2017, S. 350, s. 114.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1