Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

281 7BB 'HUJLVL 'HnL]Kan +252=*ø/ Daha önce de değinildiği gibi Türkiye açısından, Sözleşme’ye ek 7 No.lu Protokol 01.08.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, başvuru (ihlal iddiası) tarihi 01.08.2016 tarihinden önce olan bireysel başvuruları –inceleme tarihi bu tarihten sonra olsa dahi– aynı şekilde konu bakımından yetkisizlik nedeniyle incelememektedir.89 Nitekim 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesi uyarınca, kişiler Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, AİHS ve buna ek “Türkiye’nin taraf olduğu protokoller” kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek; aynı Kanun’un 46. maddesi uyarınca bireysel başvuru yoluna ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler gidebilecektir. Bu nedenlerle başvuru tarihi itibarıyla bu koşulların sağlanmadığı durumlarda Anayasa Mahkemesi konu bakımından yetkisizlik kararı verebilecektir.90 nun, aynı suçtan iki kez yargılandığı yönündeki iddiasının adil yargılanma hakkı altında incelenmesi de mümkün değildir. Aksi bir yaklaşım, belirtilen ilkenin Sözleşme’yle teminat altına alınanlardan farklı bir hak olarak Ek 7 No.lu Protokol içerisinde düzenlenmesiyle ve devletlerin anılan Protokol’e taraf olmamak suretiyle ortaya koydukları iradeyle bağdaşmaz… Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” (UYAP). Aksi yönde görüş için bkz. Yaltı, (2015). s. 91. Yazar’a göre “…BM Sözleşmesinde non bis in idem adil yargılanma hakkının bir parçası olarak değerlendirilmiştir. İHAS bağlamında, eski Komisyonun, 7. Protokolün uluslararası hukuk alanında yürürlüğe girmesinden önce adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ıncı maddeyi bir kişinin aynı suçtan iki defa yargılanıp ceza alamayacağını kapsar şekilde yorumladığı izlenimi verem kabul edilebilirlik kararları verdiği ifade edilmektedir. İHAM’ın de benzer yaklaşımının olduğu; Mahkemenin Nikitin davasında non bis in idem ilkesini adil yargılanma hakkının bir görünümü olarak tanımladığı belirtilmektedir. Anayasal düzen açısından non bis in idem ilkesini adil yargılanma hakkının içeriği çerçevesinde değerlendirmeyi engelleyen bir durum yoktur”. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, Protokol 01.08.2016 tarihinden itibaren Türkiye açısından yürürlüğe girmiş olduğundan, non bis in idem ilkesi artık bireysel başvuru yolu bakımından güvenceye bağlanan haklardan biri haline gelmiştir. 89 AYM, Hüma Bayoğlu, B. No: 2014/13229, 26.12.2017, § 17: “…Protokol’ün Türkiye açısından 1.8.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği göz önünde bulundurulduğunda, başvuruya konu ihlal iddiası tarihi itibarıyla anılan Protokol Türkiye açısından yürürlükte olmadığından başvurucunun hak iddiasının Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanının dışında kaldığı anlaşılmaktadır.” (UYAP). 90 Tolga Şirin, Bireysel Başvuru Usul Hukuku, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru El Kitapları Serisi-7, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi, Ankara, 2018, s. 46, 47.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1