329 7BB 'HUJLVL g]JH Bg/h.B$ù, ya da evlilik dışı birlikteliklerde velayetin yalnızca ana veya babadan birine bırakılacağı düzenlenmektedir (TMK 335 vd.). Bu düzenleme, her durumda çocuğun üstün yararına uygun düşmeyebilir. Nitekim velayet tevdi edilirken, ana ve babanın menfaatlerinden çok, çocuğun uzun vadedeki gelişimi ve yetiştirilmesi dikkate alınmalıdır.40 Bu hususta çocuğun yararı, ana ve babasının isteklerinden ya da ana babalık duygularından daha önce gelir.41 Muhakkak, ana ve babanın yararı da önemlidir. Ancak, ana ve babanın yararı; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur.42 Nitekim çocuğun üstün yararının gözetilmesine ilişkin düzenlemeler, ana veya babanın cezalandırılmasını değil, çocuğun korunmasını amaçlar.43 Önemli olan, çocuğun gelişimi ve geleceğinin tehlikeye düşmesini engellemektir. İsviçre Medeni Kanunu’nda, velayetin ana veya babadan birine bırakılmasına ilişkin düzenlemelerde çocuğun yararının yeteri kadar gözetilmediği gerekçesiyle, 2014 yılında reforma gidilmiştir.44 Reformun gerekçesinde, temel amacın çocuğun üstün yararının korunması olduğu açıkça zikredilmektedir.45 İsviçre Federal Mahkemesi de bir kaÖrneğin, TMK m. 339/ II de çocuğun ana ve babasının sözünü dinleme yükümlülüğünde ya da aynı maddenin son fıkrasında yer alan çocuğun adını koyma hakkında durum böyledir. 40 Öztan, Aile Hukuku, s. 779; Akyüz, Çocuk Hukuku, s. 48; Serozan, Çocuk Hukuku, s. 65. 41 Yarg. 2. H.D, T. 08.10.2015, E. 2015/16656, K. 2015/17893, “Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce küçüğün yararı dikkate alınmalıdır. Küçük Furkan 1999 doğumludur. Kendisinde zekâ geriliği de bulunmaktadır. Hala ana bakım şefkatine de muhtaçtır. Ananın velayet görevini de kötüye kullandığına dair bir delil bulunmamaktadır. Baba küçüğü Erzincan’da ailesi yanına bırakıp Fatsa’ya gitmiştir. Furkan’a gerekli ilgiyi gösteremeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (Yarg. 2 H.D., T. 29.05.2007, 13787/9038, Gençcan, Velayet Hukuku, s. 159); “Velayet düzenlenirken, analık babalık duygularından önce çocuğun bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır.” (Yarg. 2. H.D. 04.05.2010, 7300/889, Gençcan, Velayet Hukuku, s. 159). Ayrıca bkz, Feyzioğlu, s. 430; Gülgösteren, s. 159; Abik, s. 18, 19. 42 Nikolina, Shared Children, s. 40; Şimşek, s. 73; Taşkın, s. 109.Yarg. HGK, T. 23.11.2011, E. 2011/2-547, K, 2011/695, ayrıca bkz. (https://www.kararara.com/ forum/viewtopic.php?f=193&t=34787, E.T. 21.11.2018). 43 Öztan, Aile Hukuku, s. 1137; Büchler/Clausen, Art. 298, s. 434; Akkışla, s. 29. 44 B. Apaydın, İsviçre Medeni Kanunu, s. 636; Schwenzer/Keller, New Rules, s. 458; Bucher, Elterliche Sorge, s. 12. 45 FF 2011 8025, s. 8040
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1