352 .aUşÕOaşWÕUPaOÕ +XkXka *|UH BLUOLkWH 9HOa\HW .aUaUOaUÕnda +akLPLn 'LkkaWH $OaELOHFH÷L edinilmesine bağlıdır (TMK m. 20/1). Diğer taraftan çocuğun sürekli yer değiştirmesi, onun yeni koşullara alışana kadar geçireceği süre, günlük yaşamında oluşacak değişkenlikler, kendini bir yere ait hissetmemesine veya toplumsal ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Birlikte velayette, çocuğun sırayla ana veya babasının yanında kalmasını öngören modelden başka, bazı ülkelerde çocuğun sabit bir evde kalmasını ve ebeveynlerin dönüşümlü olarak o eve yerleşmesini sağlayan bir model de kabul edilmektedir. Bu model, doktrinde “yuva” modeli olarak isimlendirilir.176 Ancak, yuva modelinin uygulanabilmesi için ananın, çocuğun ve babanın olmak üzere toplam üç konuta ihtiyaç vardır.177 Fazla masraflı olduğu gerekçesiyle bu modelin uygulamasına pek rastlanılmamaktadır.178 Birlikte velayette en sık uygulanan yerleşim yeri modeli ise “merkez modeli”dir. Burada çocuk fiilen ebeveynlerinden birinin yanında bırakılır. Böylece çocuk sürekli olarak tek bir ebeveynin yanında yaşar.179 Diğer ebeveynin ise, çocukla görüşme ve onu ziyaret hakkı saklıdır. İsviçre’de yapılan araştırmalarda ebeveynlerin en çok merkez modeli üzerinde anlaşmaya vardıkları görülmektedir.180 Kanaatimizce merkez modeli, ülkemiz bakımından da uygun bir modeldir. SONUÇ Son yıllarda, evlilik birliğinin sona erdiği hallerde, AİHS’ye Ek 7 No’lu Protokol’ün “eşler arasında eşitlik” başlıklı 5. maddesi gerekçe gösterilerek, birlikte velayete karar verildiği görülmektedir. Doktrinde de yıllardır, gerek TMK m. 336 ve 337 hükümlerinin amaca uygun sınırlandırılarak, gerekse de ÇHS’nin 3., 18. ve 7/1. vd. hükümleri çerçevesinde (çocuğun yararına da uygun olmak koşuluyla) birlikte velayete karar verilebileceği çoğunlukla savunulmaktadır. Buna rağmen, birlikte velayeti talep eden ebeveynlere TMK’da bu hakkın tanınmamış olması, büyük bir eksikliktir. Aynı zamanda bu durum, ebeveynlerin temel hakkı olan ana ve babalık hakkının da ihlali anlamına gelir. Bu 176 İnce, s. 212; Erlüle, s. 185. 177 İnce, s. 212. 178 Erlüle, s. 185. 179 Erlüle, s. 185. 180 Erlüle, s. 213.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1