Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

363 7BB 'HUJLVL $\şHn 6(<0(1 d$.$5 ve genellikle tıp alanında çalışan öğretim üyeleri tarafından inceleme konusu edilmiştir. Kadının cinsel sakatlanması geleneksel bir uygulamadır. Bu geleneksel uygulama ve kadına zarar veren diğer geleneksel uygulamalar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Aralık 1993 tarih ve 48/104 sayılı kararıyla kabul edilen Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nin 2. maddesinde kadına yönelik şiddet eylemleri olarak açıkça sayılmıştır. Konunun, ülkemizde, hukuki açıdan incelemesi ise sınırlı sayıdadır. Bu çalışmada amaçlanan, kadının cinsel sakatlanması konusunun tanıtılması ve kadının insan haklarına aykırı bir uygulama olduğunun vurgulanmasıdır. 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE Çalışma başlığında, insan hakları terimi yerine kadının insan hakları ifadesinin kullanımı tercih edilmiştir. Kadının insan hakları terimi bazı düşünürlerce, “kadın, bir insan olduğuna göre, insanın insan hakları” şeklinde bir söylem anlamına gelir ve bu sebeple kullanılması doğru değildir, şeklinde eleştirilmektedir. Bu sebeple, bu çalışmanın daha başlangıç kısmında, söz konusu terimin seçilme nedenini açıklamak gerekli hale gelmiştir. Öncelikle, bu tür bir yaklaşımın, kadının insan hakları konusunu hafife indirgediğini belirtmek gerekir. Konuya bu tür bir yaklaşımla bakıldığında, çocuk hakları şeklinde bir inceleme alanının olması da eleştiri konusu edilebilir ki bu doğru bir tutum olmayacaktır. Aynı tartışmanın, engelli şahısların ya da yaşlıların insan haklarının incelenmesinde de ortaya çıkabilmesi mümkündür. Şüphesiz ki, anılan gruplar, belli özellikleriyle ayrılmış insan gruplarıdır. Dolayısıyla, sahip oldukları haklar da insan haklarıdır. Bu alanlar, insan hakları hukukunun ayrılmaz parçalarıdır. Dinçkol’un2 da belirttiği gibi kadının insan hakları, insan haklarından ayrı bir kategoriyi ya da insan haklarının alt kategorisini oluşturmaz. Kadınların insan hakları, evrensel insan haklarının vazgeçilmez, ayrılmaz ve bölünmez bir parçasıdır. Ama biliyoruz ki, sadece kadın olmalarından dolayı, kadınların insan hakları ağır ihlallere uğramaktadır, bu sebeple kadınların insan hakları ayrıca ele alınmayı gerektirmektedir. 2 Bihterin Vural Dinçkol, “Kadının İnsan Hakları”, İnsan Hakları Hukuku ve Kadın, Der. Bihterin Vural Dinçkol, İstanbul Ticaret Üniversitesi Yayını, İstanbul, 2003, s. 13.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1