383 TBB Dergisi 2021 (157) Emine MINDIZ memesinin borçlunun kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılır. İradedeki eksiklik veya bozukluk olarak tanımlanabilecek kusur (culpa) ise ağır veya hafif olmasına göre kasıt (dolus) ve ihmal (dar anlamda culpa) şeklinde derecelendirilmiştir. Roma hukuku öğretisinde, klasik hukuk döneminde kusursuz sorumluluk ilkesinin ve buna bağlı ölçütlerin hâkim olduğu, Iustinianus dönemine gelindiğinde ise bu ilkenin bazı küçük istisnalar dışında tamamen bırakılarak kusura dayanan sorumluluk ilkesinin benimsendiği genellikle kabul edilmektedir. Ancak, Iustinianus döneminde kaynaklarda yapılan interpolatio’lar2 sebebiyle sorumluluğa ilişkin klasik hukuk dönemi kaynakları değişikliğe uğramıştır. Custodia3, fides’e4 aykırı her hareketi içine alan bir sorumluluk ölçütü olarak, iradenin bilerek ve isteyerek hukuka aykırı sonuca yöneldiği dolus (kasıt) ölçütü ile birlikte klasik hukuk döneminde geçerli olan sorumluluk sistemini oluşturmuştur. Borçlunun göstermesi gereken ve en titiz kimselerden beklenebilecek normalin üstündeki özen olarak tanımlanan custodia, beklenmedik hallerde (casus fortuitus) bile sorumluluğun devam ettiği en ağır sorumluluk ölçütüdür. Zira custodia’nın, sorumluluğun tespitinde bir ölçüt olarak kullanıldığı hallerde, borçlu mücbir sebep (vis maior) haricinde, mala gelen zararlardan kusuru olup olmadığına bakılmaksızın sorumlu tutulmuştur. Roma hukukçularının büyük bir çoğunluğu, sözleşmeden doğan sorumlulukta klasik hukuk dönemi boyunca sadece dolus ve custodia ölçütlerinin kullanıldığını ileri sürmüşlerdir. Ancak dolus-custodia ölçütlerinin yetersizliğinden ötürü, culpa’nın da klasik hukuk döneminde kullanılan sorumluluk ölçütlerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, bu kullanım sınırlı bir alanda kalmış ve culpa’nın çağdaş hukuk sistemlerindeki 2 Interpolatio: Iustinianus’un talimatıyla, Corpus Iuris Civilis’i derleyen hukukçuların, klasik hukukçulardan parçalar halinde aldıkları metinler ve imparator emirnameleri üzerinde yaptıkları değişiklikler için kullanılan tabir. Bu değişiklikler, klasik Roma hukukunu zamanın zihniyetine ve adalet fikrine uydurmak amacıyla yapılmıştır. Ziya Umur, Roma Hukuku Lügatı, İstanbul 1975 (Lügat). 3 Custodio: Borçlunun elindeki başkasına ait malın telef olmasını veya zarar görmesini engellemek için borçlunun göstermesi gereken ve en titiz kişilerden beklenen normalin üstünde özen. Bazı durumlarda custodia, kusursuz sorumluluk halini gösterirdi. Umur, Lügat. 4 Fides: Verilen söze itibar etmek; yüklenilen mükellefiyetleri tazyik görmeden kendiliğinden yerine getirmek. Kendisine güvenilmiş olan kimsenin, bu güvene lâyık olduğunu gösterecek şekilde dürüst hareket etmesi. Umur, Lügat.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1