Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

398 5RPa +XkXkXna *|UH 6RUXPOXOXk gOoWOHUL øoHULVLndH ,PSHUÕWÕa’nÕn <HUL işin görüleceği süreye ilişkin değildir. Meğer ki bu husus da sözleşme ile kararlaştırılmış olsun. Müteahhidin hilesinin olması halinde actio ex locato’nun gündeme gelmesi –verilmesi- akla uygundur.”39 Metinden anlaşıldığı üzere, conductor tarafından meydana getirilen eserin, kalitesi/niteliği bağlamında kabul edilebilir olup olmadığı; başka bir deyişle, eserin, işin gerektirdiği tecrübeye, beceriye ve bilgiye uygun bir şekilde tamamlanıp tamamlanmadığı gerek locator tarafından gerekse taraflarca bu konuda yetkilendirilmiş üçüncü bir kişi tarafından adil bir kişinin hareket tarzına uygun bir şekilde (arbitrium boni viri) takdir edilmelidir. Hukukçuya göre, iyiniyet bu şekilde davranılmasını gerektirir. Dolayısıyla, bu takdir yetkisinin objektif standartlara göre kullanılması gerekir. Bu sayede, eserin kabul edilebilir olup olmadığının keyfî bir şekilde takdir edilmesi önlenmiş olur.40 Martin’e göre, Romalı hukukçular, conductor’un, işin icrası için gerekli bilgi, beceri ve tecrübeye (imperitia) sahip olup olmadığını tayin ederken “soyut” bir ölçüt kullanmışlardır. Imperitia’nın söz konusu olup olmadığının tespiti her zaman kolay olmadığı için, özellikle belli bir uzmanlık gerektiren zanaat işlerinin icrasının sözleşmenin konusunu teşkil ettiği hallerde, soyut bir ölçütün kullanılması oldukça isabetlidir. Bunun en önemli sebebi, locator, imperitia iddiasını ileri sürdüğünde zararın zaten ortaya çıkmış olmasıdır. Bu durumda, arbitrium boni viri gibi bir ölçüt esas alınmadığı için, imperitia’nın tespiti zorlaşmaktadır. Ancak imperitia’nın veya peritia’nın varlığı, conductor’un bir zanaatkâr gibi (ut artifex) davranıp davranmadığına göre tespit edileceğinden, bu objektif yaklaşım, tarafları, işin kabul edilebilir olup olmadığının tespiti için nesnel ölçütler kullanmaya sevk eder. Romalı hukukçular, bilgi, beceri, tecrübe, yetenek ve karakterleri açısından zanaatkârlar arasında farklılıklar olabileceğinin farkındaydılar. Ancak dönemin şartları açısından düşünüldüğünde, bir işteki uzmanlığın belgelendirilmesi veya uzman kişiye bir ruhsat verilmesi gibi bir uy39 Somer, İstisna, syf. 24. 40 Martin, syf. 123. Locatio conductio operis’de conductor, eserin meydana getirildiği aşamada yani, sonuca yönelik faaliyeti bakımından locator’a bağımlı değildir. Çünkü iş sahibini ilgilendiren husus, işin sözleşme ile kararlaştırılan şekilde tamamlanıp tamamlanmadığıdır. Dolayısıyla, iş sahibi, sadece sonuçlanmış olan iş kendisine sunulduğunda bir denetleme yetkisine sahiptir. Karadeniz, syf. 174.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1