Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

402 5RPa +XkXkXna *|UH 6RUXPOXOXk gOoWOHUL øoHULVLndH ,PSHUÕWÕa’nÕn <HUL Her iki metin, kendisine işlemesi için değerli ve kırılgan bir nesne verilen zanaatkârın, tecrübesizliği (imperitia) yüzünden bu nesneye zarar vermesi halinde sözleşmeden (locatio conductio operis) veya haksız fiilden (damnum iniuria datum) doğan sorumluluğu sebebiyle kendisine karşı dava açılabileceğine ilişkindir. Yine her iki metinde, zanaatkârın, imperitia sebebiyle sorumlu olduğu iddiasına karşı, işlemesi için kendisine verilen nesnenin ayıplı olduğu (vitium materiae or rimae vitiosae) savunmasında bulunduğu varsayılmakta ve malzemenin ayıplı olması halinde zanaatkârın meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Dolayısıyla, meydana gelen zarardan taraflardan hangisinin ne ölçüde sorumlu olduğu, bu zararın ne ölçüde kendilerinin kusurundan kaynaklandığı ile doğru orantılıdır. Değerli bir malzemenin bir eser meydana getirilmesi amacıyla işlenmesine ilişkin olan locatio conductio operis’de yüklenicinin becerikli olması oldukça önemlidir. İşin yapılması esnasında malzeme zarar gördüğü için eserin meydana getirilememesi halinde iş sahibi zarar gördüğü gibi, neticeyi üstlenen taraf da bu süre zarfında harcadığı zaman ve emek açısından zarara uğramış olur. Bu nedenle tazminat miktarının tespitinde taraflardan her birinin eserin meydana gelmesi için yaptıkları yatırım ve sağladıkları ekonomik katkının da göz önünde bulundurulması gerekir.49 olarak sayılması gerektiğini ifade etmiştir. Keza, I.4.3.7’deki düzenlemede, doktorun başarısız bir ameliyat neticesinde veya yanlış bir tedavi uygulayarak kölenin ölümüne yol açması beceriksizlik olarak kabul edilmiş ve metinde beceriksizliğin de ihmal sayıldığı belirtilmiştir. Erdoğmuş, syf. 31, dn. 64. Ulpianus, zanaatkârların, ancak, kendilerine tevdi edilen malzemenin yapısındaki bozukluktan kaynaklanan zararlardan sorumlu olmayacakları yönündeki anlaşmanın müşteri tarafından kabul edilmesi halinde bu tür bir malzeme (eiusmodi materiae) ile çalışmayı kabul ettiklerini düşünmektedir. Böylece iş sahibinin, actio ex locato ve actio legis Aquiliae sebebiyle dava açma hakkı ortadan kalkar. Martin, syf. 119. 49 Martin, syf. 117-120. Eserin iş sahibi tarafından kabul edilmesinden önce, malzemedeki bozukluk sebebiyle zarar görmesi halinde, bu zarara iş sahibinin katlanacağına ilişkin D.19.2.62’de yer alan benzer bir düzenleme ise aşağıdaki şekildedir: D.19.2.62: Labeo libro Pithanorum. Si rivum, quem faciendum conduxeras, et feceras antequam eum probares labes corrumpit tuum periculum est. Paulus: immo si soli vitio id accidit, locatoris erit periculum, si operis vitio accidit, tuum erit detrimentum. Metinden anlaşıldığı üzere, sözleşme ile bir kanalın yapımının üstlenildiği ve işin tamamlandığı hallerde, kanal, iş sahibi onu kabul etmeden önce, tarafların kusuru

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1