424 <aUJÕWa\ .aUaUOaUÕ ,şÕ÷Õnda +HPşLUHnLn +XkXkv 6RUXPOXOX÷X B- HEMŞİRENİN HUKUKÎ SORUMLULUĞUNU AYDINLATAN YARGITAY KARARLARI Bu başlık altında ele alınan kararlar, hemşirelerin kusuru iddiasıyla tıbbî hata sebebiyle açılan tazminat davalarına ilişkindir. Öyle ki, hemşire yüzünden, hastada uzuv zaafları veya kayıplarına ek olarak, koma, bitkisel hayat ve ölüm dâhi somut olaylarda göze çarpmaktadır. Ayrıca idarî ve adlî yargı arasında görev ayırımına işaret eden içtihatlar bulunmaktadır. Yine Hazine tarafından kusurlu devlet memuru hemşireye rücu edilmesi anılmalıdır. İşte Yargıtay’ın konuya ilişkin çeşitli kararlarından yola çıkarak, hemşirelerin hukukî sorumluluğu gerçekçi tahlil edilebilir. Hemşirelerin tazminat ödemesine zemin hazırlayan olayların analizinde nesnellik değerlidir. Çünkü böylesine hassas konularda, sosyal ve hukukî olaylara metodolojik yaklaşılması, tarafgirlikten uzaklaşılmasını sağlar ve çok disiplinli bakış açısıyla kalıcı çözümleri temin eder. 1973’ten 2020’ye uzanan derleme aşağıda sıralanmaktadır. 1973’te penisilin alerjisi neticesinde anafilaksi şoku ve ölüm değerlendirilmiştir. Penisilin gibi antibiyotikler alerjik reaksiyon nedeniyle bazı bünyelerde ölüme sebep olabilir. Bu içtihadın hâlâ arz ettiği önem, hekim ve hemşire arasındaki iş yükü dağılımını sorgulamasıdır. Yüksek Mahkeme, alerjik şok yaratan ilaçların azar azar değil aniden tam doz enjekte edilmesinden doktorun değil sadece hemşirenin sorumlu tutulmasını şüpheyle karşılamıştır.44 44 “Doktor ve yardımcı sağlık personelinin mesleklerinin amacı, insan hayatının korunması, hastalıkların giderilmesi ve yaşantının uzatılması olduğuna göre, hekimin şok yapması olanağı bulunan bir ilacı verirken, hastayı ve yardımcı personeli uyarması ve gerekirse enjeksiyonu bizzat yapması gereklidir. Sağlık şurasının bir taraftan vahim sonucun bu ilaçla mümkün olduğunu tespit edip, öte yandan doktoru sorumlu görmemesi bu uygulamada doktor tarafından bu sonucun önlenebilecek uygulama tarzı bulunmadığının açıkça belirlenmesine bağlıdır. Oysa, bu yön raporda meskût bırakılmıştır. Alerji veya şok yapan ve böylece yaşantı bakımından çok ağır tehlike doğuran veya doğurabilecek ilaçların, tehlike ender de olsa, bunu önleyecek uygulama tarzı olmak gerekir. Bu da bilindiği kadarıyla uygulanacak ilacın önce çok az dozda uygulanıp eser miktarda veya umum gerektirdiği tutarda zerk edildikten sonra hastanın reaksiyonunu bekleyip hiçbir reaksiyon göstermez ve böylece hasta için tehlike olmadığı belirirse tamamının zerk edilmesi olabilir. Aksi hâlde yapılan iş tedavi değil, bilgisizlik ve ağır kusurlu ölüme sebep olmadır… Dosyadaki Sağlık Şûrası dâhi doktorun sorumsuzluğunu tespit eden raporlar sorunun nitelik ve niceliğini bütün ayrıntıları ile kavramış olmaktan uzak ve yetersiz olup, usulün 275 ve sonraki maddeleri hükmünce mahkemeyi bağlamaz. Mahkemenin bilgisine ve tarafsızlığına güvendiği üniver-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1