Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

480 6RnUadan YH <HWkLOL 0akaP .aUaUÕ LOH 7Uk 9aWandaşÕ 2OPanÕn BaşYXUX ùaUWOaUÕ 79. P İkamet şartı değerlendirmesi yapılırken akla, on yıldır fiilen Türkiye’de bulunan geçici koruma altındaki Suriye vatandaşlarının, TVK m.11 kapsamında başvuru yapıp yapamayacakları sorusu gelebilir. Zira, ilk düşünüşte “geçici” tahayyül edilen farazi sürenin çok ötesinde bir zaman dilimde yurdumuzda fiilen bulunan ve birlikte yaşamı paylaşan bu kategorideki yabancıların, ius nexi99 vatandaşlık modeli üzerinden, toplumla gerçek ve etkili sosyal bağlarının oluşmaya başladığı değerlendirilebilmektedir. Mevcut durum itibariyle, geçici koruma kimlik belgesi, Türkiye’de kalış hakkı sağlamakta; ancak bu belge Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda düzenlenen ikamet izni veya ikamet izni yerine geçen belgelere eş değer sayılmamaktadır. Bu belgenin sahiplerinin, uzun dönem ikamet iznine geçiş hakları bulunmamakta; belgenin süresi, ikamet izni toplamında dikkate alınmamaktadır. Geçici koruma kimlik belgesi sahibi olan yabancıların, Türk vatandaşlığına başvuru hakları bulunmamaktadır (Geçici Koruma Yönetmeliği100 m.25). 3. Türkiye’de Yerleşmeye Karar Verdiğini Davranışları ile Teyit Etmek TVK m.11/ı-b (TVKUY m.15/ı-b)’de Türk vatandaşı olmak için başvuran yabancının, başvuru tarihinden geriye doğru kesintisiz beş 99 1987’de Joseph Carens’ın, vatandaşlığı, “feodal ayrıcalığın modern eş değeri olarak kişinin yaşam standartını büyük ölçüde artıran ve miras alınan bir statü” olarak tanımlamasının ardından yirmi yıl sonra Ayalet Shachar, betimleyici bir vatandaşlık statüsünün, nesiller arası aktarımının, Orta Çağ’daki vatandaşlık-mülkiyet ilişkisi üzerinden düşünsel bir ilgi kurarak, haksızlığını dile getirmiştir. Bu adaletsizliği telafi etmek için Shachar, bir tür küresel doğum hakkı vergisi kurgulamakta; ius sanguinis ve ius soli’den farklı olarak gerçek bir sosyalleşmenin bağlantısını kurmak adına, gurbetçi vatandaşları hariç bırakarak, uzun süredir ikamet eden-yerleşik yabancıların, aşamalı olarak vatandaşlığa kabul edilmelerini “ius nexi” olarak adlandırdığı bir modelle açıklamaktadır. Patrick Weil, “From Conditional To Secured and Sovereign: The New Strategic Link Between The Citizen and The NationState In A Globalized World”, International Journal Of Constitutional Law, (9) 2011, s. 623. Jus nexi, tipleşmiş sistemlere göre vatandaşlık alamayan kişilerin, demokratik meşruiyet ve politik eşitlik zemininde fakat siyasi katılım hakkı dışında, o ülkede sosyal ve ekonomik yaşamı paylaşmasından kaynaklanan; yerleşik yabancılık yerine, hak ve yükümlülükler arasında ilişkinlik kuran güncel bir katılma statüsüdür. Burada gaye, kollektif yaşama katılmak için çaba göstermektir. Dolayısıyla ülkede oturmaktan (residence) farklı bir kriter gözetilmektedir. Bu bakımdan, ıus nexi’de uzun süreli oturmaya bağlı otomatik kazanımlar, hukuki vatandaşlıktan da (ex lege) ayrılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Shachar, s.121-141. 100 RG: 22.10.2014 (T); 29153 (S)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1