Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

503 7BB 'HUJLVL ) (OLI d(/ø. Sonradan ve yetkili makam kararı ile Türk vatandaşı olmanın başvuru şartlarının, yeni bir topluma uyum sağlamayı kolaylaştıran, birliktelik içinde akıp gidecek bir yaşamla bağ kuran, yakınlaştıran şartlar olduğu söylenebilmektedir. Vatandaşlığın sosyal yönü ve ülkemizin göç alan özelliği üzerinden düşünüldüğünde, toplumsal bütünleşme gerçek bir hedef ise, 11. maddede sayılan şartları, bunun temelini atan şartlar olarak değerlendirmenin ve sonradan ve yetkili makam kararı ile özellikle ilk defa Türk vatandaşı olacak yabancıların hepsi bakımından aramanın daha tesirli olacağı farz edilmekte; bu bakımdan TVK m.11’deki şartların sonradan yetkili makam kararı ile ilk defa vatandaş olmayı sağlayan tüm yollar bakımından kanuni ortak küme şartları olarak kabul edilebileceği, hiç birinden vazgeçilmemesi gerektiği ancak vatandaş olmayı temin eden diğer yollar bakımından muhtevalarının değiştirilebileceği düşünülmektedir. Kanaatimizce, Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olma, başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etme, Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışı ile teyit etme, yeteri kadar Türkçe konuşabilme ile Türkiye’de kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve mesleğe sahip olma şartları yeterlik; genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı bulunmama, iyi ahlak sahibi olma yetkinlik; milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hâli bulunmama ise kısmen yeterlik kısmen yetkinlik belirtmektedir. Bu açıdan yaklaşıldığında idarenin, sonradan ve yetkili makam kararı ile özellikle ilk defa Türk vatandaşı olacak kişileri kabule yönelik şeffaflığı ve samimiyeti sorgulanır hâle gelmektedir. Özellikle, ahlakın hukukiliği tartışmalarına girmeden, ahlak kavramının tanımlanmasında dayatılan “değer yargılarındaki ortaklık” ifadesinin; siyaset ehilleri tarafından kurgulanmış bir değerler listesinin, toplumsal gerçeklikle bağdaşmama ihtimalinin bulunduğundan hareketle, göreceliğine işaret etmek istiyoruz. Bu bakımdan iyi ahlak sahibi olma kriterinin vatandaş olmanın gerekliliklerini kavrama ve buna uygun hareket etme gibi, toplumsal hayata katılımı ölçümleyen bir bakış açısından yeniden değerlendirilmesinin gerektiği; bu hâli ile açık ayrımcılık gözetildiği düşünülmektedir. Öte taraftan Türkçe bilme şartının, sosyal farklılaşma konusunda bölünmeyi değil; birliği besleyen en önemli güç olduğuna inanılmak-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1