Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

520 7an]LPaWWan *nP]H +XkXk 0HVOH÷LndH .adÕn nucu olarak görülebilir. Osmanlı’nın son dönemlerinden hukuk eğitimine giriş yapan kadınlardan bazıları hemen hukuk mesleğini icra etmeye başlamışlardır. 1928 yılında dava alan ilk kadın avukat ve aynı zamanda ilk kadın hâkim olan Fatma Beyhan Nil Tipi bunun örneklerinden biridir. Fatma Beyhan Hanım gerek Türkiye’de gerek İngiliz basınında; aynı zamanda toplum içerisinde de oldukça ilgi uyandırmıştır.41 Diğer yandan kadınların barolara girişi de bu dönemde aktifleşmeye başlamıştır. Balcı ve Özkent’in belirttiği gibi kadınların baroya girişi önünde kanunlarda bir kısıtlama yoktur; aksine 460 sayılı Muhamat Kanunu’nun 2. maddesinde de belirtildiği üzere cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin her vatandaşın baroya kayıt hakkı mevcuttur.42 Süreyya Ağaoğlu’nun baroya kabul edilmesinin de örnek gösterileceği bu yaklaşım sonucunda kadınlar baroya kaydolmaya başlamışlardır. İlk hâkim ve dava alan ilk avukat olan Fatma Beyhan Hanım aynı zamanda İstanbul Barosu’na kaydolan ilk kadın olarak da kayıtlara geçmiştir. Cumhuriyet döneminde kadınların noterlik mesleğine kabul edilip edilmediği konusunda ilk olarak 1929 yılında kabul edilen Kanun’a bakmamız gerekir. Bu kanunda 1913 tarihli Katib-i Adl Kanun-ı Muvakkati’nde bazı değişiklikler yapıldığını görüyoruz.43 Söz konusu kanunda, 1913 tarihli muvakkat Kanun metninde bulunan “Osmanlı” kelimesi yerine “Türk” kelimesi kullanılmıştır. Türk kelimesi kadınerkek herkesi kapsayan bir kelimedir. Maddede ayrıca cinsiyet ayrımı yapılmamış olması, kadınların da bu mesleğe girmelerinde bir engel olmadığını göstermektedir. Cumhuriyetin noterlik hakkında yeni kanuni düzenlemesi, 3456 sayılı Noterlik Kanunu olarak 28 Haziran 1938 gün ve 3945 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilerek, 1 Eylül 1938 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun’un 7. maddesinde noter olacakların vasıf ve şartları başlığı altında noter olmak için gerekli şartlar açık ve ayrıntılı bir şekilde sıralanmıştır. Bunlar; Türk olmak, medeni ve siyasi haklara sahip olmak, 25 yaşını bitirmiş olmak, askerlik fiili hizmetini yapmış veya hizmete elverişli olmadığı anlaşılmış olmak, bulaşıcı 41 Orhan Topçuoğlu/Tülin Topçuoğlu, Cumhuriyet Döneminde Olaylarda ve Mesleklerde Basınımızda Yer Alan Kadınlar, Demircioğlu Matbaası, Ankara 1998, s. 120. 42 Özkent (1940), s. 691-692; Balcı, s. 40. 43 Örsten Esirgen, s. 83-84.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1