Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

76 6L\aVL 3aUWLOHU +akkÕnda 8\JXOanan 'HYOHW <aUdÕPÕndan <RkVXn BÕUakPa <aSWÕUÕPÕnÕn la, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır” şeklinde açıklanmıştır.2 Anayasa’nın 68’inci maddesinin ikinci fıkrasında da ifade edildiği gibi siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Çağımız dünyasında siyasi partilerin serbestçe kurularak iktidar yarışına katılmadıkları bir Devlet düzeninin demokrasi olarak nitelendirilemeyeceği ifade edilmektedir.3 Bu doğrultuda, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde de siyasi partilerin varlığı desteklenerek anayasal güvenceye kavuşturulmuştur.4 Yasa koyucu ayrıca, siyasi partiler ile ilgili Anayasa’da yer alan hükümler haricinde diğer hususların düzenlendiği 22.04.1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nu (SPK) kabul ederek yürürlüğe koymuştur. Siyasi parti kurma, bu partilere katılma ve ayrılma hakkına Anayasa’nın 68’inci maddesinde yer verilmiştir. Maddenin ilk fıkrasında on sekiz yaşını dolduran her vatandaşın usulüne uygun olarak siyasi parti kurma, siyasi partilere katılma ve siyasi partilerden ayrılma hakkının bulunduğu düzenlenmiş ve üçüncü fıkrada ise demokratik bir yönetimin gereği olarak siyasi parti kurma hakkının herhangi bir kişi veya makamın iznine tabi olmadığı hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise siyasi partilerin mutlak olarak uyması gereken birtakım esaslara yer verilmiştir. İlgili fıkra; “Siyasi 2 Siyasi partiler, 648 sayılı mülga Siyasi Partiler Kanunu’nun 1’inci maddesinde ise şu şekilde tanımlanmaktaydı: “Siyasi partiler, toplum ve Devlet düzenini ve kamu faaliyetlerini, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ve özel kanunlarına göre mahallî idareler seçimleri yolu ile ve belirli görüşleri yönünde yönetmek, denetlemek ve etkilemek için sürekli çalışma amacını güden ve propagandaları açık olan kuruluşlardır.” 3 Oktay Uygun, “Siyasi Partilerin Kapatılması Rejiminin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, Anayasa Yargısı Dergisi, S. 17, 2000, s. 256; Hasan Tahsin Fendoğlu, Anayasa Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2015, s. 592; Didem Erdoğan, “Siyasi Partilerin Temsili Demokrasi Üzerindeki Etkileri”, İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 2, S. 2, 2016, s. 60-63; Recai Akyel, “Türkiye’de Siyasi Partilerin Hukuksal Konumları ve Denetimleri”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, S. 12, 2018, s. 117. 4 Abdurrahman Eren, Anayasa Hukuku Dersleri, 2. Baskı, Ankara 2020, s. 310; Hasan Tunç, Anayasa Hukuku Gene Esaslar, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 137, Yavuz Atar, Türk Anayasa Hukuku, 13. Baskı, Ankara 2019, s. 88.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1