Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

79 7BB 'HUJLVL øOKaPL g=7h5. $ULI (PUH 6h0(5 • Bağışlar • Devletçe yapılan yardımlar. Görüleceği üzere SPK’nın 61’inci maddesinde siyasi partilerin elde edebileceği on adet gelir kalemine yer verilmiştir. Doktrinde “Demokrasinin Finansmanı” olarak da isimlendirilen bu gelirlerin dokuzu siyasi partilerin kendi faaliyetlerinden, mensuplarından ya da bağışlardan elde edebilecekleri gelirler iken, biri “Devletçe yapılan yardımlar”dır.8 8 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun “Yardım ve iş birliği” başlığını taşıyan 10’uncu maddesinin birinci fıkrası; “Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve meslekî kuruluşlardan maddî yardım alabilir ve adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilirler.” hükmünü amirdir. Anayasa Mahkemesi’nin 5.4.2007 tarihli ve E. 2004/107, K. 2007/44 sayılı kararında belirtilen; “Anayasa’nın 3.10.2001 günlü ve 4709 sayılı Yasa ile değişik 33. maddesinin üçüncü fıkrasında, dernek kurma hürriyetinin ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabileceği öngörülmüştür. Anayasa’nın 33. maddesinin 4. fıkrasının ilk halinde derneklerin Anayasa’nın 13. maddesindeki genel sınırlamalara aykırı hareket edemeyecekleri gibi, siyasi amaç güdemeyecekleri, siyasi faaliyette bulunamayacakları, siyasi partilere destek olamayacakları, sendikalarla, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve vakıflarla bu amaçla ortak hareket edemeyecekleri belirtilmiştir. Bu maddenin dördüncü fıkrası, 23.7.1995 günlü, 4121 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Başlangıç Metni ve Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun ile kaldırılmıştır. Anılan anayasal değişiklikten sonra derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere benzer amaçlı dernekler, siyasi partiler, işçi ve işveren sendikaları ile mesleki kuruluşlarla ortak hareket edebilecekleri ve bu bağlamda maddi yardım alabilmeleri olanaklı hale geldiğinden kural Anayasa’nın 33. maddesine aykırı değildir. Kuralın Anayasa’nın 69. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.” gerekçesi ile siyasi partilerden derneklere maddi yardımda bulunulması Anayasa aykırı görülmemiş; “İptal davasına konu olan kural uyarınca dernekler tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklere, siyasi partilere, işçi ve işveren sendikalarına ve meslekî kuruluşlara maddi yardımda bulunabileceklerdir. Siyasi partilerin uyacakları esasların düzenlendiği Anayasa›nın 69. maddesinin onuncu fıkrasında, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partilerin temelli olarak kapatılacağı belirtilmiştir. Öte yandan, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 21. maddesinde derneklerin mülkî idare amirliğine önceden bildirimde bulunmak şartıyla yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan aynî ve nakdî yardım alabilecekleri, bildirimin şekli ve içeriği yönetmelikte düzenleneceği ve nakdî yardımların bankalar aracılığıyla alınmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kural ile derneklerin siyasi partilere maddi yardım yapmalarının yolunun açılması sonucunda, derneklerden siyasi partilere nakdi veya ayni yardım sağlanması olanaklı hale gelmiştir. Dernekler Kanunu’nun 21. maddesine göre derneklerin yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi yardım alabilecekleri de göz önüne alındığında, yurt dışındaki kişi veya kuruluşlardan ayni veya nakdi yardım alan derneklerin bu yardımları siyasi partilere

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1