Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

85 7BB 'HUJLVL øOKaPL g=7h5. $ULI (PUH 6h0(5 daha sonra 23.7.1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanun ile siyasi partilere Devletçe mali yardım16 yapılması anayasal güvenceye kavuşturulmuştur.17 Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi bu değişiklik sonrası baktığı davalarda verdiği kararlarında da siyasi partilere Devlet yardımı yapılmasını Anayasa’ya aykırı bulmamıştır.18 alan veya seçimlerde Millet Meclisi’nde grup teşkil edecek sayıda milletvekilliği kazanmış bulunan siyasî partilere yardım yapılması öngörülmüş idi. 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu’na, siyasî partilere Devlet yardımı yapılmasını sağlamak amacıyla 3032 sayılı Yasa ile eklenen “Ek Madde” hükmünün getirilişinin, yukarıda açıklanan düşüncelerin etkisiyle olduğunda kuşku yoktur.” 16 Anayasa’nın 61’nci maddesinin dördüncü fıkrasında “Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.” hükmü ile bir başka alanda Devlet yardımı anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. 17 Söz konusu hüküm Anayasa’ya eklenmeden önce Anayasa Mahkemesi’nin siyasi partilere Devlet yardımı yapılmasını ilke olarak Anayasa’ya aykırı bulmadığı diğer bir karar için bkz. AYM., T. 6.7.1989, E. 1988/39, K. 1989/29, R.G.: 08.02.199020427, (Erişim: 06.05.2021). Bu kararda, siyasi partilere Devlet yardımı yapılmasını Anayasa’ya aykırı bularak çoğunluk görüşe katılmayan üye, gelişmiş demokrasilerin önemli bir çoğunluğunda böyle bir uygulama bulunmadığını şu cümlelerle açıklamaktadır: “Demokrasi düzenine doğru olan gelişmede siyasi partilerin, Almanya dışında hiçbir memlekette devletten yardım aldıkları görülmemiştir. Bazı ülkelerde, örneğin İngiltere’de siyasi partilerin yapacakları masraflar kısıtlanmaya doğru gitmektedir, her siyasi partinin seçmen başına yapacağı masraf hesaplanıp o bölgenin bütün masrafları tespit edildikten sonra bu masraf kanunun öngördüğü miktarı aşıyorsa seçim iptal edilmektedir. Seçimmücadelesine sadece siyasi partiler değil, bağımsızlar da girmektedir. Fertler de tek başlarına aday olabilirler. Bunlara yardım nereden yapılacaktır ve hazinenin geliri siyasi partilere nasıl dağıtılacaktır. Hiçbir demokraside siyasi parti kavramının ortaya çıktığı günden beri, bugüne kadar siyasi partilere devletçe yardım yapılmamış, Alman sisteminde yapılan da taraftarları olmakla beraber, yabancı ülkelerde, özellikle Fransa’da yerilmektedir. Demokrasinin aradığı eşitliğe seçimlerde bulunması gereken düzene yani eşitlik içerisinde mücadele etme ilkesine tamamen aykırı düşmektedir. Her parti topladığı ilgi ölçüsünde gelir sağlar. Üyelerinden aidatlar alır, seçim sistemi içerisinde fonksiyonunu yerine getirir, seçime katılır. Yeni kurulacak partiler, yardım yapılmadığında onların varlıklı sınıfların kurduğu partilerin gerisinde kalacağı teorik bir görüştür. Zira ABD’de Cumhuriyetçi Parti Demokrat Parti’den kat kat zengindir. Seçimleri Demokrat Parti daha çok kazanır. Bir partinin tutulması, doktrinine, programına, kendisine inanan kişilerin çokluğuna bağlıdır. Bunun için partilere Devlet hazinesinden yardım yaparak yaşatma yollarını bırakalım, bunlar suni ve geçerli olmayan yollardır. Sağlıklı yol herkesin mücadeleyi kendi imkânlarıyla yapabilmesidir. Anayasa Komisyonu, bu felsefe içerisinde, 1971 tadilatını yeni düzene koymamış ve siyasi partilere yardım yapılmasını öngörmemiştir.” 18 AYM., T. 30.7.2007, E. 2007/59, K. 2007/75, R.G.: 26.01.2008-26768, (Erişim: 06.05.2021); AYM., T. 20.11.2008, E. 2008/42, K. 2008/167, R.G.: 18.03.2009-27173, (Erişim: 06.05.2021): Anayasa Mahkemesi bu kararlarında, SPK’nın EK 1’inci maddesine göre siyasi partilere aldıkları oy oranına göre Devlet yardımı yapılmasını Anayasa’nın 68’inci maddesinin son fıkrasında yer verilen, siyasi partilere “yeterli düzeyde” ve “hakça” yardım yapılmasına ilişkin hüküm ile paralel olduğu gerekçesiyle eşitlik ilkesine aykırı bulmamıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1