Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

116 Yargı Kararları Işığında Disiplin Hukukunda Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi Disiplin hukukunda kanunla düzenlense bile, disiplin suçu tanımlarında genel ve soyut kavramlara yer verilebilmektedir. Oysa ceza hukukunda suçun hem basit hali hem de nitelikli halleri genellikle somut kavramlarla detaylı olarak kanunda düzenlenmektedir.33 Örneğin DMK’nın 125. maddesinde yer alan uyarma cezasını gerektiren “Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak”, kınama cezasını gerektiren “kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak”, aylıktan kesme cezasını gerektiren “hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak”, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” ve “yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak” disiplin suçlarının açık ve anlaşılabilir olmadığı ortadadır. Kanaatimce Devlet memurluğundan çıkarma gibi ağır bir cezanın uygulandığı disiplin suçlarında bile soyut ve genel kavramların kullanılması kabul edilebilir değildir. Karşılıksız yararlanma (TCK m.163/1), usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196), hakaret (TCK m.125) gibi hafif sayılabilecek suçlar dahil olmak üzere ceza hukukunda bütün suçlarda belirlilik ilkesi katı şekilde uygulanmaktadır. Bu tür suçlar uygulamada genellikle adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. Disiplin cezalarının adli para cezasından daha hafif olduğu iddia edilemez. Örneğin Devlet memurluğundan çıkarma cezasının, adli para cezasından daha hafif bir ceza olmadığı ortadadır. Dolayısıyla yukarıda örnekleri verilen soyut ve genel kavramlarla tanımlanan disiplin suçları belirlilik ilkesine aykırılık teşkil etmektedirler. Bu tür disiplin suçlarına bir de kıyasa izin veren hükümlerin uygulanması, bizi adeta “idarece kötü olarak görülen herhangi bir eylem disiplin suçu sayılır” şeklinde bir sonuca götürmekte olup, idarenin keyfiliğine ve çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Görüşüne katıldığım Akyılmaz’a göre, “Henüz sosyal devletin gereklerini tam olarak yerine getirmemiş olan ülkemizde, kamu görevlisi sayısı da galbank.net, Erişim Tarihi: 22.02.2021; Danıştay, 12. D, T.14.03.2019, E.2017/1922, K.2019/2009, https://legalbank.net, Erişim Tarihi: 22.02.2021. 33 Enver Kaşlı, Polis Disiplin Hukuku, 1. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2020, s.44; Demirbaş, s.54.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1