127 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK bağlı değildir. Çalışmamızda temel olarak İmar Kanunu’nun 15. ve 16. maddelerinde düzenlenen isteğe bağlı (rızai) ifraz ve tevhit konusu ele alınacaktır. Bu nedenle arsa ve arazi düzenlemesi konusuna yalnızca yeri geldikçe değinilecektir. Ayrıca ifraz ve tevhit kavramları, isteğe bağlı (rızai) ifraz ve tevhit işlemlerini ifade etmek için kullanılacaktır. Mevzuatta bazen “tevhid”, bazen de “tevhit” kelimesinin kullanıldığı görülmektedir. Hatta 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 15. maddesinin başlığında “tevhid”, madde metninde “tevhit”, 16. maddede ise tekrar “tevhid” ifadesi kullanılmaktadır. Söz konusu farklılıkların nedeninin, çeşitli tarihlerde yapılan kanun değişiklikleri olduğu ifade edilebilir. Ancak 5543 sayılı İskân Kanunu’na 2017 yılında eklenen ek 2. madde hükmü gibi bazı kanun maddelerinde de “tevhid” kelimesinin kullanımına devam edildiği görülmektedir. Netice itibariyle mevzuatımızda söz konusu kelimenin yazılışına dair yeknesaklık bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu’nun güncel sözlüğünde1 “tevhid” kelimesine yer verilmediğinden dolayı çalışmamızda, “tevhit” kelimesinin kullanılması tercih edilmiştir. Çalışmamızda ilk olarak ifraz ve tevhit kavramlarının tanımı, tarihi gelişimi ve hukuki niteliği üzerinde durulacaktır. Bu kısımda kavramların tanımlarına yer verildikten sonra ifraz ve tevhit konusunun daha iyi anlaşılabilmesi adına 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde yaşanan şehirleşme alanındaki değişimlerden itibaren günümüze kadar konunun tarihi geçmişi ele alınacaktır. Zira kavramların mahiyetinin daha iyi anlaşılabilmesi için imar hukuku tarihimizde yapılan düzenlemeler ve yaşanan gelişmelere ilişkin geçmişin de incelenmesi gerekecektir. Bu nedenle tarihi gelişim başlığı altında şehirleşme ve planlamaya ilişkin de tarihi olaylara yeri geldiğince değinilecektir. Daha sonra farklı durumlara göre ifraz ve tevhit çeşitleri ele alınacak ve ardından planlı ve plansız alanlarda olmak üzere iki ayrı alt başlık dahilinde ifraz ve tevhide ilişkin şartlar incelenecektir. Bu konuda 10 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren 7181 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler, ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Şartların incelenmesinin ardından ise mevzuatta birtakım ek şartların ya da genel şartlardan muafiyetin öngörüldüğü özel durumların üzerinde durula1 Bkz. www.sozluk.gov.tr, e.t. 05.11.2020.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1