Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

143 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK İmar Kanunu’nda parselasyon planına ilişkin bir tanıma yer verilmemiş olsa da Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik’in tanımlara ilişkin 4. maddesinde “İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi hükümlerine ve uygulama imar planına uygun olarak imar parsellerinin oluşturulduğu, parselasyon planı açıklama raporu, parselasyon paftaları ile tescile esas belgeleri içeren uygulama dosyası ile bir bütün olan plan” olarak tanımlanmıştır. Parselasyon planları, arazi ve arsa düzenlemesi işlemlerinin en önemli unsuru niteliğindedir. Arazi ve arsa düzenlemesi süreci, genel hatlarıyla hazırlık süreci, parselasyon planının hazırlanması ve plan neticesinde oluşan parsellerin tapuya tescil edilmesi olmak üzere üç bölüme ayrılabilir.92 Hazırlık aşamasında öncelikli olarak düzenleme sahası tespit edilir. Akabinde düzenleme sahasında yer alan taşınmazların ada ve parsel numaraları ilgili tapu ve kadastro müdürlüğüne gönderilerek, taşınmazın tapu kaydına imar uygulamasına alındığına dair belirtme yapılması istenir (AADHY m. 12/1). Tapu müdürlüğü tarafından ilgili taşınmazların tapu sicillerinde belirtme yapıldıktan sonra söz konusu taşınmazların ifraz ve tevhidine izin verilmez (AADHY m. 12/2). İlgili idare tarafından düzenleme sahasının tespiti yapıldıktan sonra sahada yer alan taşınmazların tapu kayıtları alınarak sahanın haritası çıkarılır. Daha sonra sahaya ilişkin gereken tüm detayları içeren bir uygulama haritası düzenlenerek imar adalarına numara verilir.93 Arazi ve arsa düzenlemesi yapılabilmesi için düzenleme sahasının halihazır haritasının onaylanmış ve imar planının ilgili paftasının elde edilmiş olması gerekir. Nitekim uygulamanın halihazır harita temin versitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 27, S. 3, Y. 2019, s. 415; Kalabalık, s. 386; D6D, T. 25.02.2020, E. 2015/9378, K. 2020/2357; “Dosyanın incelenmesinden, planlı alanda kalan taşınmazların, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca henüz parselasyon işlemine tabi tutulmadığı ve kadastral parsel niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu alanda parselasyon işlemi yapılmadan ifraz, tevhit, terk işleminin yapılması mümkün olmadığından, dava konusu encümen kararlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir”, D6D, T. 08.01.2020, E. 2016/10750, K. 2020/118, www.lexpera.com, e.t. 10.10.2020. 92 Tahiroğlu, s. 228. 93 Tahiroğlu, s. 229.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1