Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

145 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 6/1-b maddesindeki, belediye sınırları dışında imara ilişkin hizmetlerin il özel idaresinin görev ve yetkisinde olduğunu bildiren hüküm ile 70. maddesindeki, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil etmesi durumunda 5302 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağına dair hüküm birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu yetkinin il özel idaresine ait olduğu sonucuna ulaşılmaktadır96. Diğer bir ifadeyle İmar Kanunu’nda belediye sınırları dışındaki imar hizmetlerinde yetkiye ilişkin kullanılan “il idare kurulu” ifadesi, “il özel idaresi” olarak anlaşılmalıdır.97 Ancak 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nda parselasyon planının onayı ve arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin diğer işlemlerin il özel idaresinin hangi organı tarafından yürütüleceği belirtilmemiştir. Öğretide bu konuda iki farklı görüş bulunmaktadır. İlk görüşe göre her ne kadar İl Özel İdaresi Kanunu’nda il encümeninin görevleri arasında zikredilmese de söz konusu yetki aynı belediyelerde olduğu gibi il encümeni tarafından kullanılmalıdır.98 Diğer görüşe göre ise belediye ve mücavir alan dışında parselasyon planlarının il özel idarelerinin hangi organı tarafından onaylanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından dolayı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 30/1-o maddesinde kanunla il özel idaresine görev verilen ancak il genel meclisi ya da il encümeninin görevine dahil olmayan konular valinin görev ve yetkisinde kabul edildiğinden dolayı arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin işlemlerde de vali yetkilidir.99 Mevcut hükümler değerlendirildiğinde gerçekten de arazi ve arsa düzenlemesi konusundan il özel idaresinin yetkili olduğu ancak söz konusu yetkinin hangi organ tarafından kullanılacağı belirsizdir. Bu durumda İl Özel İdaresi Kanunu’nun 30/1-o hükmü devreye girmektedir. Bu nedenle söz konusu yetkinin valiye ait olduğu ifade edilebilir. Arsa ve arazi düzenlemesine ilişkin yetkinin il encümeni tarafından kullanılması her ne kadar imar mevzuatımızın sistematiğine ve demokrasi ilkesine daha uygun düşüyor olsa da bunun için bir kanun değişikliği gerekeceği ifade edilebilir. 96 Tahiroğlu, s. 231, dn. 456. 97 Kalabalık, s. 422; Karaca, s. 232. 98 Kalabalık, s. 422; Şimşek, s. 219; Karaca, s. 232. 99 Tahiroğlu, s. 231, dn. 456.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1