155 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK 7. maddesinde de ifraz ve tevhit işlemlerinin parsel maliklerinin tümünün muvafakati ile yapılacağı vurgulanmıştır. Müşterek mülkiyete konu olan taşınmazın maliklerinin tümünün muvafakati sağlanamaması durumunda ise maliklerden her birisi mahkemeye başvurarak taşınmazın ifrazını talep edebilir.127 Bu durumda mahkeme kararıyla (kazai) ifraz söz konusu olacaktır.128 İfraz ve tevhit işlemlerinin, talep üzerine yapılma kuralına ilişkin imar mevzuatında iki istisna bulunmaktadır. İlk istisna 7181 sayılı Kanun ile eklenen İmar Kanunu’nun 15/5. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre “Mevcut hâliyle yapılaşmaya elverişli olmayan imar parsellerinde; maliklerden birinin talebi üzerine veya doğrudan, parsel maliklerine lunmamaktadır. …Bu durumda; davacı parselinin yapılaşmaya uygun hale getirilmesinin temini amacıyla tevhit edilmesi öngörülen tüm taşınmaz maliklerinin muvafakatları olmaksızın yapılan tevhit başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir”, İzmir BİM, 3. İDD, T. 16.05.2017, E. 2014/1931, K. 2017/226; İzmir BİM, 3. İDD, T. 16.05.2017, E. 2017/59, K. 2017/225; “Taşınmaz sahiplerinin talebi üzerine 3194 sayılı Kanun’un 15. maddesi uyarınca yapılacak tevhit ve ifraz işlemlerinde taşınmaz sahiplerinin muvafakatının alınması gerekmektedir. …Bu nedenle, taşınmaz sahiplerinin tamamının muvafakatı olmaksızın tevhit ve ifraz işlemi gerçekleştirilemeyeceğinden, davacının muvafakatı alınmaksızın tesis edilen ifraz hattı belirlenmesine ilişkin belediye meclisi kararı ile parselasyon işlemlerinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır”, D6D, T. 22.02.2018, E. 2013/8869, K. 2018/1492; “Komşu parsel malikinin istemi üzerine tesis edilen ve dört ayrı parselin ifraz ve tevhidi amacını taşıyan dava konusu işlemin parselasyon işlemi değil, ifraz ve tevhit işlemi niteliğini taşıdığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, taşınmaz sahiplerinin tamamının muvafakati olmaksızın tevhit ve ifraz işlemi gerçekleştirilemeyeceğinden, davacının muvafakati alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış, İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir”, D6D, T. 14.01.2003, E. 2001/6965, K. 2003/196; D6D, T. 13.04.2009, E. 2007/4296, K. 2009/3937, www.lexpera.com, e.t. 10.10.2020; “Medeni Kanun’un 625.maddesi hükmü uyarınca, müşterek malikler, taşınmazın aynına ilişkin önemli tasarrufları, ancak birlikte hareket ederek yapabilirler. 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yapılacak tevhit ve ifraz işlemlerinde de müşterek mülkiyete konu bir taşınmaz söz konusu olduğunda, paydaşların birlikte hareket etmesi yasal zorunluluktur. … Uyuşmazlığa konu 22 no’lu parselin diğer paydaşının, ifraz konusunda muvafakatı bulunmadığına göre; bu husus gözetilmeksizin, ifrazın mümkün olduğu yolundaki bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir”, DİDDK, T. 13.10.1995, E. 1994/457, K. 1995/717; D6D, T. 14.01.2003, E. 2001/6965, K. 2003/196; D6D, T. 30.10.2014, E. 2011/2047, K. 2014/6395; D6D, T. 14.01.2003, E. 2001/6965, K. 2003/196; D6D, T. 15.02.2006, E. 2005/6177, K. 2006/598, www. hukukturk.com, e.t. 01.11.2020. 127 Özden, s. 35; Kalabalık, s. 392. 128 Artukmaç, s. 309.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1