168 İmar Hukukunda İfraz ve Tevhit İşlemleri B. HAZİNEYE AİT TAŞINMAZLAR 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesine dair yapılacak ifraz, tevhit, tescil ve tespit işlemleri, “imar mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi olmaksızın ve herhangi bir ücret, bedel ve gider karşılığı talep edilmeksizin ilgili kuruluşlarca talebi izleyen iki ay içinde yerine getirilir” hükmüne yer verilmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi söz konusu hükümdeki “imar mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi olmaksızın” ibaresini, Anayasa’nın 5. ve 56. maddelerine aykırı bularak iptaline karar vermiştir.178 Ancak 4706 sayılı Kanun’a, 6645 sayılı Kanun’un179 29. maddesiyle eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası ile “Bu Kanuna göre yapılacak ifrazlarda, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Uygulama Yönetmelikleri hükümleri uygulanmaz” hükmü getirilmiştir. Somut durumda 4706 sayılı Kanun kapsamında yapılacak ifraz işlemlerinde, 3194 sayılı İmar Kanunu ve uygulama yönetmelikleri uygulama alanı bulamayacaktır. Dolayısıyla bu işlemler, ifraz şartlarına tabi olmayacaktır. 4706 sayılı Kanun’un uygulanmasına yönelik işlemlerden, tapu harcı, damga vergisi ve döner sermaye ücreti de dahil olmak üzere hiçbir ücret ya da bedel alınmayacaktır. Ayrıca bu kapsamda yapılacak işlemlere dair gerekli haritalar, kadastro müdürlükleri tarafından yapılacaktır.180 C. KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARI 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 18/7. maddesine göre “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı parselle178 “İtiraz konusu kuralda yer alan ‘imar mevzuatındaki kısıtlamalara tâbi olmaksızın’ ibaresi, Hazine’ye ait taşınmazların ifraz, tevhit ve tescil işlemlerinin imar mevzuatındaki kısıtlamaların dışına çıkarılması sonucunu doğurmakta ve İmar Kanunu ile konuya ilişkin yönetmeliklerde öngörülen kurallara aykırı da olsa Maliye Bakanlığı’nın bu yöndeki taleplerinin ilgili idarelerce yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Söz konusu işlemlerin yapılabilmesi için imar mevzuatına uygun olma koşulunun ortadan kalkması ve bu uygunluğun idari kurullarca denetiminin olanaksız kılınması ise imar hukukunda denetimsiz bir alan oluşturmakta, bu da Devletin bu konudaki gözetim ve denetim görevini yerine getirmesine engel olmaktadır”, AYM, T. 20.01.2011, E. 2009/13, K. 2011/23, RGT. 02.04.2011, RGS. 27893. 179 RGT. 29.04.2015, RGS. 29335. 180 Koçak, s. 64.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1