177 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK Genelgesi’nde210 ifraz ve tevhit taleplerinin yerine getirilmesinde belediye encümeni ya da il encümeni kararları aranacağı ifade edilmiştir (m. 20/B-6). Diğer görüşe göre ise belediye ve mücavir alan dışında ifraz ve tevhit işlemlerini onaylama yetkisinin il encümenleri tarafından kullanılması mümkün değildir. Zira bu konuda il encümenine yetki veren, mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle İl Özel İdaresi Kanunu’nun 30/1-o maddesi uygulama alanı bulacaktır. Hükme göre kanunla il özel idaresine görev olarak verilen ancak il genel meclisi ya da il encümeninin görevine dahil olmayan konular, valinin görev ve yetkisinde kabul edildiğinden dolayı ifraz ve tevhit işlemlerinin onaylanması hususu, valinin görev ve yetkisi dahilinde olacaktır.211 Mevcut hükümler incelendiğinde gerçekten de ifraz ve tevhit işlemlerinin onaylanması konusunda il özel idaresinin yetkili olduğu ancak söz konusu yetkinin hangi organ tarafından kullanılacağının belirsiz olduğu görülmektedir. İdare hukukunda yetkisizlik kural, yetki ise istisnadır.212 Bu nedenle yetki konusunda geniş yorum ya da kıyas yoluna başvurulması da söz konusu değildir.213 Bir idari makamın bir 210 T. 08.11.2019, S. 32381507-010.06.01-E. 4259490, www.tkgm.gov.tr, e.t. 02.10.2020. 211 Tahiroğlu, s. 231, dn. 456. 212 Gözübüyük/Tan, s. 350; Gözler/Kaplan, s. 275; Bahtiyar Akyılmaz/Murat Sezginer/Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, 12. Baskı, Ankara, 2020, s. 365; Oğuz Sancakdar/Eser Us/Mine Kasapoğlu Turhan/Lale Burcu Önüt/Serkan Seyhan, İdare Hukuku Teorik Çalışma Kitabı, 7. Baskı, Ankara, 2018, s. 274; Yıldızhan Yayla, İdare Hukuku, 2. Baskı, İstanbul, 2010, s. 116; Hasan Nuri Yaşar, İdare Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, 2016, s. 357; Muhammed Göçgün, İdari İşlemin Konu Unsuru, İstanbul, 2017, s. 13. 213 Gözler/Kaplan, s. 275; Gözübüyük/Tan, s. 350; Akyılmaz/Sezginer/Kaya, s. 365; Sancakdar/Us/Kasapoğlu Turhan/Önüt/Seyhan, s. 274; Çağlayan, s. 333; “İdare hukukunda “yetki” idareye yasalarla tanınmış olan karar alma, işlem ve eylemde bulunma gücünü ifade etmektedir. Bu yönüyle idari işlemin en temel unsurunu oluşturan “yetki”, yasayla hangi makama verilmiş ise, bu yetki kapsamındaki idari işlemlerin, Anayasa ve yasaların yetkili kıldığı organ, makam ve kamu görevlileri tarafından tesis edilmesi hukuki bir zorunluluktur. Bu bağlamda, “yetki” yasanın açık izni olmadan kullanılmayacağı gibi yetki konusunda geniş yorum ve kıyasen uygulama da kabul edilmez”, DİDDK, T. 20.03.2014, E. 2011/2476, K. 2014/980; “Yetki kurallarının, dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin hükümlerden olduğu, idari işlemlerin en önemli unsurları arasında yer aldığı, yetki unsurundaki sakatlıkların sonradan verilecek onay ya da izinle giderilemeyeceği, bu nedenle idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu ve yetki kurallarının dar yorum ve uygulama yöntemlerine bağlı tutulması gerektiği
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1