Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

179 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK sine verilenlerin haricinde kalan görev ve yetkiler, ilçe belediyelerine aittir. 5216 sayılı Kanun ile ifraz ve tevhit işlemlerinin onayına ilişkin, büyükşehir belediyelerine verilen herhangi bir görev ya da yetki bulunmadığından dolayı bu durumda ilçe belediyeleri yetkili olacaktır. Aktarılan yetki kurallarına aykırı şekilde tesis edilen ifraz ve tevhit işlemleri yetki unsuru bakımından sakattır. Örneğin belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan bir taşınmaz için belediye tarafından karar alınması, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olan alanlarda ise belediye meclisi ya da belediye başkanı tarafından karar alınması ya da büyükşehirlerde, büyükşehir belediyesi tarafından karar alınması durumlarında ifraz ve tevhit işlemleri yetki unsuru bakımından sakat olacaktır.217 B. BİÇİM İdare tüm işlemlerini belirli bir kural ve usule uygun yapmak zorundadır.218 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu2nun 2. maddesinde iptal sebepleri arasında şekil ifadesine yer verilmiştir. İdari işlemde şekil unsurunun, idari işlemin hazırlanma süreci ile birlikte işlemdeki iradenin maddi aleme yansımasını da içerdiği ifade edilmektedir.219 Diğer bir ifadeyle şekil kavramı, usulü de kapsar şekilde ele alınmaktadır. Ancak öğretide usulün de idari işlemin unsurlarından birisi olduğundan bahisle şekil ve usulü de içine alacak şekilde biçim kavramının kullanıldığı da görülmektedir.220 Çalışmamızda da ifraz ve tevhit işlemlerinin şekil unsurunun, usulü de kapsar şekilde biçim unsuru başlığı altında incelenmesi tercih edilmiştir. 1. Usul İdari işlemlerin tesisi, genellikle belirli bir süreç sonucunda gerçekleşmektedir. Diğer bir ifadeyle idari işlemin ortaya çıkması öncesinde 217 “Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca yetkili organ olan belediye encümenince yapılmayıp, belediye başkanlığınca tesis edildiği anlaşıldığından tesis edilen işlemin yetki yönünden iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir”, D6D, T. 21.10.1992, E. 1991/1430, K. 1992/ 3817. 218 Özay, s. 492. 219 Akyılmaz/Sezginer/Kaya, s. 386. 220 Çağlayan, s. 350; Özay, s. 491.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1