185 TBB Dergisi 2022 (158) Ahmet Talha TETİK Alanlar İmar Yönetmeliği’nde birtakım şartlar düzenlenmiştir. İşleme konu edilecek taşınmazın imar planı sınırları içerisinde bulunma durumuna göre söz konusu şartlar uygulama kabiliyeti bulacaktır. 10 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren 7181 sayılı Kanun ile İmar Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerden konumuz açısından en fazla önem arz edeni, parselasyon planının tescil edilmiş olmasının ifraz ve tevhide ilişkin bir “ön şart” olarak düzenlenmiş olmasıdır. Söz konusu değişikliğin, konuya ilişkin öğretideki tartışmaları ve uygulamada yaşanan tereddütleri nihayete erdirdiği ifade edilebilir. İmar mevzuatında öngörülen genel ifraz ve tevhit şartlarına ek olarak, bazı özel kanunlarda, taşınmazın niteliğine ya da bulunduğu yere göre belirli büyüklüğün altında ifraz yasağı ya da belirli idari makamlardan izin alınması gibi birtakım şartlar düzenlenmişken; bazı özel kanunlarda ise genel şartlardan muafiyet durumu düzenlenmiştir. İfraz ve tevhit işlemleri sırasında söz konusu özel durumların da dikkate alınması gerekir. İfraz ve tevhit işlemleri birer idari işlem olduğundan dolayı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde zikredilen yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka uygun olmak zorundadır. Bu konuda öğretide en çok tartışılan husus, işlemin yetki unsurudur. Zira 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 15. maddesinde, açıkça belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ifraz ve tevhit işlemlerinin belediye encümeni tarafından onaylanacağı hükme bağlansa da belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki yerler için herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle öğretide belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yerler tartışma konusu edilmese de belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki ifraz ve tevhit işlemlerinin onay yetkisine dair farklı görüşler ileri sürülmektedir. 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 6/1-b maddesinde belediye sınırları dışında imara ilişkin hizmetlerin il özel idaresinin görev ve yetkisinde olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca yine aynı Kanun’un 70. maddesinde, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil etmesi durumunda 5302 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir. İfraz ve tevhit işlemlerinin imar ilişkin bir hizmet olduğu hususunda tereddüt
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1