197 TBB Dergisi 2022 (158) Aslı ARAS Bu bakımdan, her ne kadar Yönetmelik’te muhatabın usulsüz tebliği öğrendiğinin ve bildirdiği öğrenme tarihinin aksinin ispat edilmeyeceği ifade edilse de bazı durumlarda muhatabın sözlü beyanda bulunmamasına rağmen usulsüz tebliğle ilgili bir işlem yapmış veya ona karşı daha sonra yapılan bazı işlemler varsa, muhatabın en geç bu tarihte öğrendiğini kabul etmek gerekecektir.15 Dolayısıyla, muhatap usulsüz tebliğle ilgili işlem yaptıktan sonra sözlü beyanda bulunmuş olsa bile sözlü beyana itibar edilmeyerek usulsüz tebliğle ilgili yapılan işlemi ve tarihi ispat edilebilecektir. Doktrinde de ifade edildiği üzere muhatabın usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önce öğrendiğinin ispatı mümkündür; ancak bu ispat tanıkla değil ancak daha önceki bir tarihte usulsüz tebliğle ilgili bir işlem yapıldığını gösteren yazılı bir belgeyle söz konusu olabilir.16 Yazılı belge ile kastedilen, resmi veya tebliğin muhatabı tarafından imzası ikrar edilmiş bir belge olmasıdır.17 III. TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜNÜN İLERİ SÜRÜLMESİ VE İNCELENMESİ A. Genel Olarak Tebligat, muhatap adına çıkarıldığından, tebligatın usulsüzlüğü de bizzat muhatap tarafından ileri sürülmelidir.18 Doktrinde, tebliğ 15 Yılmaz/Çağlar, s. 594; Erdönmez, s. 541. 16 Muşul, Tebligat Hukuku, s. 505; Yılmaz/Çağlar, s. 594; Erdönmez, s. 542; Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Cilt 2, s. 1684. “7201 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu’nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172 E.-107 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.” 12. HD T. 07.04.2017 E. 2017/619 K. 2017/5736 (www.lexpera.com.tr); “Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu’nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.” 12. HD T. 03.05.2016 E. 2016/2253 K. 2016/12958 (www.lexpera.com.tr). 17 Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Şikâyet, s. 272; Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. baskı, Ankara 2013, s. 141. 18 Muşul, Tebligat Hukuku, s. 513-514; Deliduman, s. 154.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1