Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

203 TBB Dergisi 2022 (158) Aslı ARAS takipte veya kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle ilamsız tahliyede borçlunun tebliğ usulsüzlüğünü öğrendiği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmesi; aynı zamanda aynı yedi gün içinde şikâyet yoluyla icra mahkemesine de ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi için başvurması gerektiği görüşündedir. Bu görüşe göre, borçlu, öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde ödeme emrine itiraz eder ve fakat icra mahkemesine usulsüz tebliği tespit için başvurmazsa borçlu itiraz etmemiş gibi takip kesinleşecektir. Aynı şekilde, borçlu yedi gün içinde icra mahkemesine başvurmuş ve fakat icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemişse takip yine kesinleşecektir.31 Şikayet, icra ve iflas dairelerinin kanuna veya hadiseye uygun olmayan işlemlerinin iptali veya düzeltilmesi ya da yapmadıkları veya geciktirdikleri işlemlerin yapılması için takibin tarafları veya hukuki yararı bulunan kişiler tarafından başvurulan bir yoldur.32 İcra memurunun kendiliğinden gözetmesi gereken bir hususa uymayıp takip hukukuna ilişkin hükümlerin yanlış uygulanmasına sebep olması halinde şikayet yoluna başvurulması gerekir.33 Şikayet süresi, İcra ve İflas Kanunu’nda şikayet konusu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün olarak belirtilmiştir (İİK m. 16/I). Ancak, bir hakkın yerine getirilmemesi veya sürüncemede bırakılması söz konusu ise süresiz şikâyet 31 Bkz. Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 140 dn. 43 ve 44’teki Yargıtay kararları; “Borçlu hakkında yapılan ilamsız takip üzerine icra mahkemesine başvurusunda kendisine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesine göre usulsüz olduğunu, taşınmazların başında yapılan keşif tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş, devamında takibin kesinleşmediğinin tespiti isteminde bulunmuştur. İlamsız takip borçlunun süresi içerisinde İcra Müdürlüğüne yaptığı itiraz üzerine durur. Bir başka deyişle ancak bu durumda takip kesinleşmemiş sayılır. Somut olayda borçlunun öğrendiğini bildirdiği tarihe göre de icra müdürlüğüne yapılmış bir itirazı bulunmamaktadır. Bu durumda icra mahkemesince borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi yönünde karar verilmekle yetinilmesi gerekirken bunun yanında takibin kesinleşmediğinin tespitine yönelik hüküm oluşturulması isabetsizdir.” 12. HD T. 22.12.2011 E. 2011/19359 K. 2011/30161 (www.legalbank.net). 32 Hakan Pekcanıtez/Cemil Simil, İcra-İflas Hukukunda Şikâyet, İstanbul 2017, s. 49; Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.103; Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Şikâyet, s. 55; Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2019, s. 60; Arslan/ Yılmaz/Taşpınar Ayvaz/Hanağası, İcra ve İflas Hukuku, s. 75. 33 Pekcanıtez/Simil, s. 35; Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 223.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1