Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

221 TBB Dergisi 2022 (158) Erdem DOĞAN birleriyle olan ilişkilerini düzenleyen hukuk kuralları, geçmişte sadece gerçek kişilere hak ehliyeti tanımıştır14. Anılan düzenlemelerle yalnızca insanlara hak ehliyeti ve kişilik tanınması bir seçenekten ziyade zorunluluktu. Zira toplumsal yaşam ve ilişkiler yalnızca insanlardan oluşmaktaydı. Zamanla toplumsal yapı ve ilişkilerdeki değişim tüzel kişilerde olduğu gibi başka varlıklara da kişilik tanınmasını gerekli hale getirmiştir. Ortaçağ’dan beri hiçbir medeniyet bu değişim karşısında duyarsız kalamamış, farklı derece ve biçimlerde de olsa insanlar dışındaki varlıklara da kişilik tanınmasının yolunu açmıştır.15 Bu nedenle kişilik üzerine ne kadar teori ve felsefî argüman üretilirse üretilsin, biyolojik olmayan zekâya kişilik statüsü kazandırılmasına yönelik karar, maddi ve felsefi kişilik anlayışına göre değil, belirli bir hukuk politikası çerçevesinde kanun koyucu tarafından alınacaktır. Hukuk politikasının oluşturulmasında ise toplumsal gerçekler ve gereksinimler belirleyici rol oynamaktadır. Bugünün dünyasında yapay zekâ sistemleri ve robotik teknolojinin hemen her alanda olduğu gibi toplumsal yaşamda da etkili aktörler haline gelmesi nedeniyle toplumsal yaşam ve ilişkiler; sadece gerçek kişiler ve tüzel kişiler ile yürütülemeyecek kadar girift ve karmaşık bir hale gelmiştir. Bu durum karşısında, sadece insanlardan oluşan toplumsal ilişkilere ve geleneksel yapılara göre kurgulanmış 14 Kılıçoğlu, Medeni Hukuk, s. 7; Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramları, 44. Baskı, Ankara 2019, s. 3 vd.; Çelebican, s. 178; Zevkliler/Ertaş/Havutçu/Acabey/Gürpınar, s. 1; Nomer, s. 1. 15 Biyolojik olan veya olmayan çeşitli varlıklara kişilik tanınmasına yönelik, geçmişten günümüze gerçek hayata aktarılan uygulama veya üretilen teoriler dikkate alındığında, hukuk sistemleri tarafından yasal bir statü tanınabileceği öngörülen farklı türden varlıklar şu şekilde sınıflandırılmaktadır: İnsanlar, doğaüstü varlıklar (örneğin, melekler), hayvanlar ve cansız nesneler ile tüzel kişiler. Solaiman, s. 12. Tarih sahnesine bakıldığında manastırlar, şehirler, hükümetler, gemiler ve nehirler gibi farklı kulvarlarda yer alan ve insan olmayan çeşitli varlıklara farklı sebeplerle kişilik atfedildiği gözlemlenmektedir. Günümüzde ise, Alphabet ve SingularityNET iş birliği ile Hong Kong merkezli bir şirket olan Hanson Robotics tarafından geliştirilen bir sosyal insansı robot olan Sophia, Nisan 2015’te faaliyete geçmiş ve halka açık ilk tanıtımı Mart 2016’da Austin, Teksas’ta yapılmıştır. Ekim 2017’de, Sophia, Suudi Arabistan’ın vatandaşlığını alan ilk yapay zekâ uygulaması olmuştur. Bundan bir ay sonra Sophia, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın ilk inovasyon şampiyonu seçilmiştir. Böylece Sophia, Birleşmiş Milletler tarafından onurlandırılan ilk insan olmayan varlık olmuştur. Ugo Pagallo, Vital, Sophia, and Co, The Quest for the Legal Personhood of Robots, Law School, University of Turin, Information 2018, 9, 230, s. 4 - 9. doi:10.3390/info9090230. SET:20.7.2020.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1