15 TBB Dergisi 2022 (158) Semih Batur KAYA Fakat buna rağmen ilgili maddenin birinci fıkrası doğal hukuktan esinlenmekte27, esasında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinden ilham alınmakta28, özgürlükçü bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu bağlamda söz konusu bu hükümde dikkati çekmesi gereken husus, sahip olunan hak ve özgürlüklerin yalnızca Anayasada belirlenen hak ve özgürlükler değil, genel olarak özgürlükler olduğudur. Yani Anayasanın bizatihi kendisi, özgürlüklerin Anayasada düzenlenenlerden ibaret olmadığını “herkesin… temel hak ve hürriyetlere sahip” olduğunu belirtmek suretiyle kabul etmiştir. 29 Bu durum da “özgürlük karinesi” ile de bütünüyle bir uyuşum içerisindedir.30 İlgili maddenin birinci fıkrasının çözümlenmesi geliştirilen parametreler ekseninde şu şekilde yapılabilir: a. “kişiliğe bağlılık”, b. “dokunulmazlık”, c. “devredilmezlik”, d. “vazgeçilmezlik”. Kişiliğe bağlılık olgusunun çözümlemesi kolaydır. Buna göre kişi herhangi bir işleme gerek olmaksızın, yalnızca sırf kişi olduğu için hak ve özgürlüklere sahip olmasını anlatır. Peki, anayasal olarak bu kişiliği kazanma anı nedir? İşte Anayasanın başlangıç kısmının altıncı fıkrası “doğuştan sahip olma”ya yollama yapmaktadır. Şu hâlde kişiliğin başlangıç anı doğumdur. Buna göre kişilik doğuştan itibaren kazanılmaktadır. Dolayısıyla herkes doğuştan temel hak ve özgürlüklere sahiptir. Dokunulmazlık ise bize göre kişiliğe bağlı temel haklara en temel koruma kalkanı vazifesini görmektedir. Fakat bu koruma kalkanı temel hak ve özgürlüklerin sınırsız olduğu anlamına da gelmemektedir. Zira kişi, birey-birey, birey-toplum ve birey-devlet bağlamlarında kimi hak ve özgürlüklere sahip olduğu kadar belirli bir ödev veya ödevler dizi27 Mümtaz Soysal, 100 Soruda Anayasanın Anlamı, Gerçek Yayınevi, İstanbul 1987, s. 193. 28 Ömer İzgi/Zafer Gören, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yorumu, TBMM Yayınları, Ankara 2002, s. 174. 29 Kemal Gözler, İnsan Hakları Hukuku, Ekin Yayınları, 1. Baskı, Bursa 2017, s. 283. 30 Özgürlük karinesinden çıkan sonuçlar şunlardır: a. Yasaklanmamış her fiil serbesttir. b. İnsanın hürriyet sahibi olabilmesi için devletin ona hürriyet vermesine gerek yoktur. c. İnsanların sahip oldukları hürriyetler, onlara anayasa ve kanunlarla verilenlerden ibaret değildir. d. Kendiliğinden hürriyet olur; ancak kendiliğinden yasak olmaz. e. Hürriyetin değil, yasağın varlığa ispata muhtaçtır. f. Yasak, yasak koymaya yetkili makam tarafından usulüne uygun olarak ayrıca ve açıkça konulmuş olmalıdır (yorum yoluyla yasak üretilemez). g. Hürriyet geniş, yasak dar yorumlanır. h. “In Favorem Libertatis” ilkesi. Bunlar için bkz. Gözler, İnsan Hakları Hukuku, s. 146-149.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1