Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

263 TBB Dergisi 2022 (158) Vural SEVEN / Gülşah YILMAZ hakkı kurulmuşsa intifa hakkı sahibi; rehin hakkı kurulmuşsa, rehin hakkı sahibi; senedi tahsil cirosu ile devralan hamil de ödeme yasağı talebinde bulunabilir.8 Yargıtay da kambiyo senedini tahsil cirosu ile devralan hamilin kambiyo senedinin iptali ve ödeme yasağı isteminde bulunma hakkı olduğunu belirtmiştir.9 Bu kişiler kıymetli evrakın fer’i sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebilir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davanın bankanın Akay şubesi tarafından açıldığı, çekin incelenmesinde davacı şubenin vekil hamil değil dava konusu çekin muhatabı olduğu ve bu çeki kendisine ibraz ve teslim edildikten sonra kaybettiği anlaşılmaktadır. Çek iptali davası açma hakkı çeki kaybeden hamile ait olup, çek hamili çek iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebileceğinden, somut olayda davacı banka, çekin muhatabı olduğundan çeki iptal ettirmesi halinde çek bedelini çekin keşideciden talep etme imkanı bulunmamaktadır. Davacı muhatap banka müşterisi tarafından keşide edilen ve karşılıksız çıkan bu çek için ödemiş olduğu yasal yükümlülük tutarını bu ödemeyi yasal delillerle ispatlayarak müşterisinden talep edebilir. Bu talepte bulunabilmesi için çeki iptal ettirmesine gerek bulunmamaktadır ve muhatap banka, keşideci yararına ödeme yapar. Bu itibarla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı da yoktur. O halde, yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan direnme kararının onanması gerekmiştir”. Yargıtay HGK 2013/11-1884E., 2015/1059K., 18.03.2015, (www.sinerjimevzuat.com.tr). 8 Pulaşlı, s. 111. Öztürk (Dirikkan), s. 41. 9 “Dava, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının meşru hamil olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, davacı bankanın iptali istenen bonoyu tahsil cirosu ile devraldığı ve vekil hamil sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahsil cirosu, senedin bedelinin tahsili ile buna bağlı hakları koruyucu işlemleri yapmaya yönelik temsil yetkisinin kıymetli evraka özgü bir görünüş şekli olduğundan, vekil hamil konumundaki bankanın üçüncü şahıs elindeki senedin iadesini talebe veya zayi nedeniyle iptalini istemeye hakkı vardır. Bu durumda, mahkemece, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir” Yargıtay 11. HD, E. 2016/18906, K. 2017/4369, 30.03.2017, (www.sinerjimevzuat.com.tr). “..Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı dava dilekçesinde, iptalini istediği hamili olduğu bonoların tahsil amacıyla bankaya verildiğini ve banka nezdinde kaybolduğunu iddia etmiştir. Bu durumda, davacı tarafça, dava konusu bonoların hamili olduğu ileri sürülmüş olmasına göre, eldeki davayı açmakta davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gibi hukuki yararının da mevcut olduğunun kabulü gerekir. Zira, bonolarda mündemiç alacak hakkının gerçek sahibi davacıdır. Bonoların, dava dışı bankaya tahsil cirosuyla verilmiş olması, davacının alacaklı sıfatını ortadan kaldırmaz. Davacı ile bonoyu tahsil cirosuyla alan dava dışı banka arasındaki ilişki, vekalet ilişkisi niteliğinde olup, banka bu bonoyu davacı adına tahsil edecek ve tahsil ettiği tutarı, vekil olarak müvekkili davacıya verecektir. O halde, bonolara bağlı alacağın gerçek sahibi olan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti mevcut olup, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi isabetsiz olmuştur”. BAM İstanbul 14. HD 2018/1870E., 2018/1328K., 15.11.2018, (www.sinerjimevzuat.com.tr).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1