265 TBB Dergisi 2022 (158) Vural SEVEN / Gülşah YILMAZ etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder (HMK 397/2). Ödeme yasağına hükmedildiği sırada poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde mahkeme, dilekçe sahibine istirdat davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır (TTK m. 758). Bu durumda istirdat davasının açılması için HMK’da belirtilen iki haftalık süre yerine mahkeme tarafından verilecek uygun bir süre içinde istirdat davası açılacaktır. İade davası açılmadığı takdirde ödeme yasağı kararı HMK m. 397/1 uyarınca kendiliğinden kalkmaz. Bu durumda TTK m. 758/2 uyarınca mahkemenin ödeme yasağının kaldırması için karar vermesi gerekir14. Ödeme yasağı üzerine mahkeme, henüz iptal kararı vermeden, poliçede kabul eden muhatap ile bonoda düzenleyene, çeklerde çekle işleyen hesapta mevcut karşılık oranında muhatap bankaya, yeterli teminat karşılığında, senet bedelini ödeme yükümü de getirebilir (TTK m.765/1). HMK m. 392 uyarınca, ihtiyati tedbir talebinde bulunan taraf, haksız cıktıgı takdirde bundan dolayı ücncükisilerin ya da karsı tarafın ugraması muhtemel zararları icin teminat gostermek zorundadır. Ancak talep, resmî belgeye veya kesin bir delile dayanıyor ya da durum ve kosullar bunu gerektiriyorsa mahkemece gerekcesi acıkca belirtilerek teminat alınmamasına da karar verilebilir. Nitekim adli yardımdan yararlanan kisinin teminat yatırması gerekmez. Teminat, senedi iyiniyetle iktisap eden kişinin uğrayabileceği zarara bir karşılık oluşturur. Senet iptal edildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde teminat geri alınır (TTK 765/2; HMK 382/2). Ödeme, tevdide olduğu gibi poliçe ve bonolarda vadede, çeklerde ise ibraz süresinin gelmesi üzerine gerçekleşebilir. Çünkü poliçe ve bonolarda borçlu vadeden önce senet bedelini ödemeye, çekte de düzenleyen ibraz süresinden önce çekle işleyen hesapta karşılık bulundurmaya zorlanamaz.15 14 Kendigelen/Kırca’ya göre HMK m. 397/1’de düzenlenen genel ilkeden ayrılmak doğru değildir. Zira poliçenin iptaline ilişkin hükümler arasında ödeme yasağına hükmedildiği sırada poliçeyi eline geçiren kişinin bilindiği yani istirdat davası açmanın mümkün olduğu halin düzenlenmesi iptal kurumunun niteliği ile bağdaşmamaktadır (Abuzer Kendigelen/ İsmail Kırca, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı, Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2019, s. 67). 15 Kendigelen/Kırca, s. 64.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1