290 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında “Mal veya Hızmetlerin Aynılığı ya da Benzerliği” SMK m. 5/1-ç uyarınca, “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler”in TÜRKPATENT tarafından resen reddedilmesi söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, önceki tarihli marka sahibiyle aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer işareti içeren ve aynı/aynı tür malı/hizmeti kapsayan başvuruların reddedilmesini düzenlemiştir. Bu durumda, TÜRKPATENT’e marka başvurusu geldiğinde, mutlak ret nedenlerine ilişkin incelemeyi gerçekleştiren uzman tarafından malların/hizmetlerin aynı ya da aynı tür olup olmadığının tespiti gerekecektir. Marka başvurusunun yayımlanması üzerine hangi nedenlerle yayına itiraz edilebileceğini düzenleyen SMK m. 6 hükmünün birinci fıkrası ise; “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmünü haizdir. İlgili hüküm uyarınca, ancak itiraz üzerine malların/ hizmetlerin aynı ya da benzer olduğunun tespiti durumunda -diğer koşullar da var ise- marka başvurusunun reddi söz konusu olacaktır. Mal/hizmet benzerliğinin tespiti, marka hukukunun temel iki uğraşı olan hükümsüzlük ve tecavüz davaları10 bakımından da önemlidir. Zira SMK m. 25/1’de düzenlenen markanın hükümsüz kılınabileceği hallerde, SMK m. 5 veya 6’daki nedenlerin varlığı aranmaktadır. Bu nedenle, TÜRKPATENT tarafından ilgili ret nedeninin varlığına rağmen marka tescil edilmiş ise dava yolu ile hükümsüzlük ileri sürülebilecek ve dava kapsamında malların/hizmetlerin aynılığı/benzerliğinin tespiti gerekecektir. Aynı şekilde, tescilli marka ile karıştırılma ihtimaline yol açan tescilsiz marka kullanılması SMK m. 29/1-a uyarınca (SMK m. 7 atfı nedeniyle) marka hakkına tecavüz teşkil edeceğinden SMK m. 149/1’de düzenlenen tecavüzün tespiti, muhtemel tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün kaldırılması ve tazminat davaları açılabilecektir.11 Bu durumda da mal/ 10 Ali Paslı, Marka Hukukunda Ürün Benzerliği, İstanbul 2018, s. 2. 11 Uzunallı, s. 676.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1