Türkiye Barolar Birliği Dergisi 158.Sayı

338 Ticaret-i Bahriye Kanunnâme-i Hümayûn Hükümlerinde Yolculara İlişkin Düzenlemeler lemeye göre kayık ve sandal gibi küçük deniz araçlarının güvertesinde taşınan eşyaların zarara uğraması halinde kaptanın sorumluluğuna gidilemeyecektir.103 Bu istisnanın sebebi ise kayık ve sandalların yük taşıma ambarlarının küçük olması ve güvertede bulunan eşyanın gerek hava gerekse deniz koşullarından etkilenmesinin kolay olması olarak açıklanmıştır.104 IV. YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMELERİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ Yargılama hükümleri, Ticaret-i Bahriye Kanunnâme-i Hümayûn kapsamında zamanaşımı ve dinlenmeyecek davalar olmak üzere son iki fasılda düzenlenmiştir. Ancak bu hükümlerde deniz ticaretinden sayılan işlere yer verilmemiş; bu konu, Zeyl-i Kanun-ı Ticaret’in 28, 29 ve 30. maddelerinde ilgili işlerin sayılması suretiyle açıklığa kavuşmuştur.105 Her ne kadar Kanun’un “bahren emvali ve esya nakli ve irsali” ifadesini kullanması sebebiyle çeşitli tartışmalara sebep olsa da nihayetinde yolcu naklinin de deniz ticaretine ilişkin işlerden sayıldığı kanaati hasıl olmuştur.106 Zamanaşımının taşınanın teslimine ilişkin davalarda bir yıl, yolculuk süresinin uzaması sebebiyle zarar gören eşyalara ilişkin davalarda ise on beş yıl olduğu belirtilmiştir.107 Bununla beraber yolcunun ölümü ve bu sebeple yolculuğun tamamlanamamasına ilişkin özel bir düzenleme yolculara ilişkin bölümde yer almamıştır. Sonuç Buharlı gemilerin icadı ile birlikte gelişen ticari yük ve yolcu taşımacılığı daha da önem kazanmıştır. Klasik dönemde örfi ve şer’i temelli uygulamalarla yürütülen deniz ticareti; Tanzimat sonrasında kanuni temellere oturtulmuştur. Ticaret-i Bahriye Kanunnâme-i 103 Madde 44: Kezalik geminin güvertesi üzerine muhammilin tahriren rızası olmayarak kapudan tahmil etmiş bulunacağı emval ve emtiaya isabet eden her nevi’ hasarattan dolayı mes’uldür. Fakat işbu maddenin hükmü seyahat-i sahiliye-i kasiyr namıyla yakın mahallere kadar âmed-ü şüd eden ufak sefine ve kayıklar hakkında cari olmayacaktır, Dustur, Birinci Tertip, C. 1, s. 479-480. 104 Kostaki Vayani, s. 142. 105 Dustur, Birinci Tertip, C. 1, s. 451. 106 Kostaki Vayani, s. 44. 107 Mişon Efendi, s. 147.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1