479 TBB Dergisi 2022 (158) Gökey SARAÇYAKUPOĞLU / Ali ÖZGÖKTAŞ ri Bakanlığı’nın arşivlerinde, Endonezya’nın 1950’li yılların başlarında deniz alanlarıyla ilgilenmeye başladığı ve çok daha geniş bir deniz alanını egemenliği kapsamına almaya yönelik yollar aradığına dair kanıtlar bulunduğu ileri sürülmüştür.71 Söz konusu çalışmalar içerisinde en önemli girişimi, 1957 tarihli Djuanda Deklarasyonu oluşturmuştur.72 Endonezya’nın kara ve deniz ülkelerinin devletin münhasır egemenliği altında bütünleşmesini öngören Djuanda Deklarasyonu, 1957 yılında Endonezya Hükümeti’nin tek taraflı bir eylem planı sonucunda ortaya çıkmıştır.73 Deklarasyon ilan edilmeden önce, Endonezya Hükümeti’nde konuya ilişkin derin fikir ayrılıkları nedeniyle birçok tartışma yaşanmıştır.74 Müzakereler esnasında Endonezyalı siyasetçi Mochtar Kusumaatmaja’dan Hollanda bayraklı gemilerin Java Denizi’nden serbestçe geçişini engelleyecek yasal bir enstrüman bulması talep edilmiştir. Kusumaatmaja, müzakereye getirdiği bir Endonezya haritasında adaların en dış noktalarını düz temel çizgiler yoluyla birleştirerek sorunun çözümünü sunmuştur. Bu çözüm, Endonezya’nın takımada devleti olması yolunda bir başlangıç noktası olarak nitelendirilmiştir. Çizgiler Endonezya takımada devletinin düz esas hatlarını oluştururken, çizginin gerisinde kalan sular ise iç sular olarak nitelendirilmiştir. Hükümet, Kusumaatmaja’nın çözümüne ve Bakanlıklar Arası Komite’nin karasularını on iki deniz 71 Avustralya’nın devlet belgelerinde, Japon inci toplayıcılarının Avustralya’nın deniz alanlarında yaratacağı tahribatın meydana getirdiği korkunun benzerinin Endonezya halkında da mevcut olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, Endonezyalı yöneticilerin bir bildiri yayımlama gayreti içerisinde oldukları gözlemlendiği bildirilmiştir. (Butcher, “Becoming an Archipelagic State: The Djuanda Declaration of 1957 and the “Struggle” to Gain International Recognition of the Archipelagic Principle”, s. 34.) 72 Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Filipinler başta olmak üzere birçok devletin, deniz yetki alanlarını genişletme ve söz konusu alanlarda egemenliği sağlama çabası içerisinde olduğu görülmüştür. Filipinler 1955 yılında verdiği sözlü nota ile takımadalarını oluşturan adaların aralarında bulunan deniz alanlarının kara ülkesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ilan etmiştir. 73 Endonezya Hükümeti’nin tek taraflı eylem planı olarak nitelendirilen Djuanda Deklarasyonu, KBBS’nin takımada kavramına yer vermemesinin gerekçelerinden birini oluşturmuştur. (a.g.e. s. 267.) 74 Endonezya’nın kendisini bir takımada devleti olarak nitelendirmede tereddüte düşmesi, uluslararası toplumda karşılaşabileceği tepkilerden çekinmesinin sonucudur. Endonezya’nın endişesinin temel nedeni, bu büyüklükte bir takımada devletinde egemenliğini koruyacak ve sürdürebilecek donanma gücü ve askeri teçhizattan yoksun olmasıdır. Karada ve denizlerde otoritenin sağlanamaması, başta korsanlık faaliyeti gibi birçok olumsuz sonuca neden olabilmektedir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1