489 TBB Dergisi 2022 (158) Gökey SARAÇYAKUPOĞLU / Ali ÖZGÖKTAŞ düzenlenen birçok kavram ve olgunun, gelenek hukuku bir kenara bırakılırsa, devletlerin tekil iradeleriyle ilk kez ortaya çıktığı, sonrasında uluslararası anlamda destek ve tanınırlık kazandığı ve nihayetinde uluslararası bir düzenlemeye kavuştuğu görülmektedir. Bu anlamda, uluslararası deniz hukuku kapsamında yer alan takımada kavramının uluslararası toplum tarafından kabul edilmesi önem kazanmaktadır. Takımada kavramından ilk kez 20. yüzyılın başlarında gerçekleştirilen konferans ve toplantılarda bahsedilmiştir. 1951 İngiltere-Norveç Balıkçılık Davası’na kadar, yalnızca taslak ve öneri kapsamında kalan “takımada” kavramı, söz konusu dava ile ilk kez bir uluslararası organizasyonun çalışmasının bir parçasını oluşturmuştur. Ancak burada bahis konusu olan takımada, kıyı takımadası kavramının karşılığı olarak kullanılmıştır. Orta okyanus takımadası kavramının bir düzenleme yoluyla ilk kez ortaya çıkışı, Endonezya’nın 1957 yılında ilan etmiş olduğu Djuanda Deklarasyonu ile gerçekleşmiştir. 1957 Djuanda Deklarasyonu ile kendisinin bir takımada devleti olduğunu ilan eden Endonezya, birçok devlet tarafından tepkiyle karşılaşmış, ancak mücadelesinden vazgeçmemiştir. Dönemin denizci devletleri, takımada devleti kavramının uluslararası hukuk kapsamında düzenlenmesine açık deniz ve seyrüsefer serbestisi ilkelerine engel oluşturacağını iddia etmişlerdir. Ancak Endonezya gibi devletler, takımada devletinin uluslararası toplum tarafından tanınmamasını bir egemenlik sorunu olarak nitelendirmiştir. Endonezya’nın kararlı duruşuna rağmen, 1958 ve 1960 Deniz Hukuku Konferansları’nda takımada devleti kavramı ele alınmamıştır. Filipinler başta olmak üzere birçok takımada devletinin desteğini alan Endonezya’nın talep ve girişimleriyle BMDHS’de takımada devleti kavramına uluslararası anlamda ilk kez yer verilmiştir. Endonezya, 25 yıllık mücadelesi sonucunda başarıya ulaşmış ve 17.508 adadan oluşan kara ülkesinde egemenliği tesis edebilme imkanına kavuşmuştur. Takımada devleti kavramının uluslararası anlamda tanınması, bireysel anlamda devlet girişimlerinin başarıya ulaşabileceğinin bir kanıtını oluşturmuştur. BMDHS’nin yürürlüğe girmesine müteakip Endonezya, 1996 yılında takımada sularındaki geçiş yollarını belirleyen önerisini IMO’ya sunmuştur. Endonezya’nın önerisi, doğu-batı güzergahını içermemesi
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1