Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

98 Parlamento Seçimlerinde Cinsiyet Kotaları üzerinde kabul etmeyen)211 ülkeler açısından ise -yukarıda Fransa ve İtalya örneklerinde görüldüğü üzere- kotaların kanunla öngörülmesi veya siyasi partilerce benimsenmesi, tartışmalı olabilecektir. Bunun en önemli nedeni, pozitif ayrımcılık biçimi olan kotaların şekli eşitlik ilkesine ya da ayrımcılık yasağına aykırı görülebilecek olmasıdır. Kadınlara yönelik genel olarak önlemler (pozitif önlemler) alınabileceğini (pozitif eylem ya da olumlu eylem gibi) düzenleyen ülkeler açısından dahi sert ve katı bir önlem biçimi olan kotaların eşitlik ilkesine uygunluğu tartışılabilecektir. Bu noktada eşitlik ilkesine ne anlam verildiği ve eşitlik ilkesinin nasıl yorumlandığı Anayasaya uygunluk problemine ilişkin yanıtı belirleyecektir. Eşitliği şekli eşitlik olarak yorumlayan yargısal organlar açısından, kotalarla aynılara/benzerlere, farklı kural getirildiğinden, kotaya ilişkin düzenleme eşitlik ilkesine aykırı görülecektir212; çünkü şekli eşitlik anlayışında herkese yönelik genel düzenlemeler yapılır ve geçmişten kaynaklanan dezavantajlar göz önüne alınmaz. Eşitlik ilkesini maddi eşitlik213 şeklinde yorumlayan yargısal organlar açısından ise, kotalarla her ne kadar farklı muamele öngörülüyor olsa da düzenleme haklı neden bulunarak meşru görülebilecektir. Maddi eşitlik anlayışı çerçevesinde dezavantaj testini uygulayan mahkemeler tarafından ise, kotaların meşru bulunması son derece doğal olacaktır. Çünkü kotalar, kadınlara yönelik dezavantajları or211 Uluslararası Sözleşmelerin Anayasa düzeyinde uygulandığı ülkeler Ör. Brezilya (Anayasa md. 5(3)), Kenya (Anayasa md. 2(5, 6)), Kırgızistan (Anayasa md. 6(3)). Bkz. Constitution Assesment For Women’s Equality, s. 182. 212 Aynılara/benzerlere aynı uygulama ya da davranma anlamına gelen şekli eşitlik (formal equality) anlayışı içinde; kadın ve erkek aynı kabul edildiğinde, aynı düzenlemelere ve uygulamalara tabi olacaklardır. Bu bağlamda şekli eşitlik anlayışı çerçevesinde 20. yüzyılda kadınlarla erkekler arasında eşitlik sağlanmıştır. Ancak bu durum sonuçlarda eşitlik sağlanmasını gerçekleştirememiştir. Rolanda Oostland, “The Principle of Equality” in: Westendorp I. (Ed.), The Women’s Convention Turned 30, Achievements, Setbacs and Prospects, Cambridge- 2012, s. 69. Şekli ve maddi eşitlik için ayrıca bkz. Waddington/Visser, s. 97 213 Maddi eşitlik (substantive equality) anlayışı, sonuçların eşitliğine odaklanmaktadır. Bu eşitlik anlayışında kadın ve erkeklerin farklı durumları dikkate alınmaktadır; sonuçların eşitliğinin sağlanması için bu anlayış içinde farklı muameleye izin verilir. Oostland, s. 69, 70. Maddi eşitlik, ayrımcı uygulamalara etkili bir şekilde son vermeyi ve kadınların dezavantajlı durumlarını kaldırmayı hedefler; geçmişten gelen ya da mevcut bulunan ayrımcılığı düzeltmek ya da tazmin etmek için programlar gerektirir. Waddington/Visser, s. 97; Dündar Sezer, Kadın Erkek Eşitliği, s. 137 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1