196 Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçu (TCK. MD. 195) Çağdaş ceza hukuku ilkelerine göre bu tür normlar kanun koyucu tarafından tercih edilmemelidir.43 III. NORMUN OLUŞUM SÜRECİ VE 765 SAYILI ESKİ TÜRK CEZA KANUNU İLE 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NUN KARŞILAŞTIRILMASI 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe giren 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’na kaynaklık eden mehaz 1889 tarihli İtalyan Ceza Kanunu’nda da bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçu yer almaktaydı.44 Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçu 765 sayılı eski TCK’nın cürümlere ayrılan ikinci kitabının devlet idaresi aleyhine işlenen cürümler başlıklı üçüncü babının sekizinci faslında Hükümete Karşı Şiddet ve Mukavemet ve Kanunlara Muhalefet başlığı altında 263. maddesinde düzenlenmişti. Söz konusu madde metninde “Kolera ve sair bulaşık hastalıklardan musab veya vefiyat zuhur eden ev ve sair mahallerin kordon altına alınmasına dair Hükümetçe verilen emirlere ve yapılan icraata fiillen mümanaat edenler hareketlerinin derecesine göre bir aydan bir seneye kadar hapsolunur” ifadeleri yer almaktaydı.45 43 Bkz benzer görüş için Anayasa Mahkemesi. “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, infaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokmak veya bulundurmak yasaklanmış ve bu yasağa uymayanların hapis cezası ile cezalandırılacakları öngörülmüştür. İtiraz konusu kuralın yer aldığı anılan maddenin (2) numaralı fıkrasında ise (1) numaralı fıkrada sayılanların dışında kalıp da yetkili makamlar tarafından infaz kurumuna veya tutukevine sokulması yasaklanmış bulunan eşyayı, bu yasağı bilerek, infaz kurumuna veya tutukevine sokan veya bulunduran ya da kullanan kişinin hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. 297. maddenin (1) numaralı fıkrasında suça konu olabilecek eşyaların nitelikleri tek tek sayılmış olmasına karşın, itiraz konusu kuralda böyle bir nitelik belirlemesi yapılmadan, sınırsız, belirsiz ve geniş bir alanda idare içinde yer alan yetkili makama suça konu olabilecek eşyaları belirleme yetkisi tanınmıştır. Buna göre kuralda, idare içinde yer alan yetkili makama suça konu olabilecek eşyaları belirlerken hangi nitelikleri esas alacağı hususuna açık ve belirgin olarak yer verilmediğinden dolayı kural, belirli ve öngörülebilir olmadığı gibi suçun yasallığı ilkesine de uygun değildir”, AYM kararı E. 2010/69, K. 2011/116; R.G. 21.10.2011, S. 28091. 44 Kangal, s. 434. 45 İsmail Malkoç/Mahmut Güler, (Uygulamada) Türk Ceza Kanunu Özel Hükümler-2, Adil Yayınevi, Ankara, (Yayın yılı belirtilmemiş,) s. 1977; Kangal, s. 434; Çakmut, s. 544.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1