Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

206 Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçu (TCK. MD. 195) Yukarıda da belirtildiği gibi bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere aykırı davranma suçu kasten işlenebilen bir suç olduğundan fail bilerek ve isteyerek bu tedbirlere uymamalıdır.102 Karantinaya ilişkin yetkili makamlar tarafından alınan tedbirlerin halka çeşitli vasıtalarla duyurulması gerekmektedir.103 Örneğin bölgenin giriş ve çıkışına işaret veya uyarı levhaları konulması, duyuru amacıyla kolluk güçleri ya da zabıta tarafından anonslar yapılması, radyo ve televizyonlardan alınan tedbirlerin ilân edilmesi veya cep telefonlarına kısa mesaj gönderilmesi vs. şeklinde alınan tedbirler duyurulabilir. Yetkili makamlar tarafından alınan tedbirlerin duyurulmamış olması ya da duyurulmuş olmasına rağmen kişinin içinde bulunduğu durum veya imkânsızlıklar nedeniyle bu tedbirlerin öğrenilememesi nedeniyle, suçun maddi konusunda hata yapıldığı kabul edilerek failin kastından söz edilemeyecektir.104 Ceza hukukunda ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan nedenler arasında kabul edilen hata, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde dört fıkra halinde düzenlenmiştir. Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. (TCK md. 30/1). Bu kanun hükmü gereğince kişinin karantina altına alınan bölgenin sınırlarını yanlış değerlendirmesi halinde suçun maddi koşullarında hata gereğince kastının ortadan kalktığı kabul edilmelidir.105 Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçunda nitelikli hal bulunmadığından failin nitelikli hallerde hataya düşmesi mümkün olmaz. (TCK md. 30/2). Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararla102 Kangal, s. 442. 103 Çakmut, s. 549; Yaşar/Gökcan/Artuç, s. 6038. 104 Kangal, s. 443; bkz Hafızoğulları/Özen, s. 129; Kişinin, yetkili makamların aldığı önlemleri bilmemesi hali 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu md. 30/1’e değil md. 30/4’e göre değerlendirilmelidir. Dördüncü fıkra gereğince hatası kaçınılmaz ise cezalandırılmaz. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu md. 4’e göre ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmamasına rağmen kişinin içinde bulunduğu ortam nedeniyle tedbirleri öğrenme imkânsızlığı yaşaması halinde diğer ifadeyle fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz hataya düşülürse bu hatasından yararlanır ve sorumluluğuna gidilemez. 105 Kangal, s. 443.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1