280 Elkoymanın Hukuki Sonuçları Bağlamında Elkonulan Eşya ve Diğer Malvarlığı Değerlerinin ... el konulması halinde de söz konusu olur. Bu karar sonrasında şüpheli veya sanık pay sahibi olarak kalmaya devam eder ancak pay üzerinde tasarrufta bulunamaz, örneğin payı devredemez veya rehnedemez.38 Dikkat edilirse CMKm. 128’de sadece eşyalara değil hak ve alacaklara el konulması da düzenlenmiştir. Bu çerçevede örneğin banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması halinde esasen şüpheli veya sanığın, banka nezdindeki alacak hakkına elkonulmaktadır.39 Zira mevduat sözleşmelerinde bankaya mevduat olarak yatırılan paranın zilyetliği de bankaya geçmekte ve fakat bu sözleşme, mevduat sahibine alacak hakkı çerçevesinde (mevduatın ödenmesini veya çeren otuz gün içinde gümrük idaresine teslim etmesi halinde, araç sahibine iade edilir. Aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde, satıştan elde edilen gelirden taşıtın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınır”. Neredeyse aynı mahiyette hükümlere göçmen kaçakçılığında kullanılan ulaşım araçları yönünden Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Ek-1. maddesinde ve uyuşturucu maddeler ile ilgili kimi suçlarda kullanılan ulaşım araçları yönünden de Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un Ek-2. maddesinde de yer verilmiştir. Görüleceği üzere burada özel elkoyma tedbirleri ve yine özel bir iade prosedürü düzenlenmiştir. 38 Bu hallerde esasen amaç, maddi varlığı olmayan ya da maddi varlığı ancak kayden tasarrufa konu edilebilecek malvarlığı değerleri üzerinde, şüpheli, sanık veya üçüncü kişilerin tasarrufta bulunmalarının önüne geçilebilmesidir. Tonini, s. 373. 39 Kanun, CMK m. 128’de “kiralık kasa mevcutlarına” el konulmasına da cevaz vermiştir. “Kiralık kasa sözleşmesi banka ile müşterisi arasında kurulan ve bankanın müşterisine kiralık kasalar dairesinde bulunan bir kasayı, orada kıymetli eşyasını saklamak üzere yararlanmasına belirli bir ivaz karşılığında müsaade etmesi, fakat kasanın açılması için gerekli iki anahtardan birinin müşteride diğerinin bankada bulunması hususunda anlaşmaları ile kurulan bir sözleşmedir” (Şener Akyol, Banka Sözleşmeleri, Ord. Prof. Dr. Kemaleddin Birsen’e Armağan, İstanbul, Afa, 2001, s. 143). Bu sözleşmelerinin hukuki niteliği oldukça tartışmalı olmakla birlikte genel olarak banka binasında ve bankanın dolaysız fiili hakimiyetinde olan “kasa” üzerinde bankanın asli ve müşterinin fer’i zilyetliğinin, kasa dış kapağı üzerinde hem bankanın hemmüşterinin iştirak halinde zilyetliğinin, kasa mevcudu üzerinde ise müşterinin tek başına zilyetliğinin bulunduğu kabul edilir (Akyol, s. 147148; İbrahim Kaplan, Banka Sözleşmeleri Hukuku, C.I, Ankara, Dayınlarlı, 1996, s. 214). Buna göre elkoyma kararının verilmesi halinde iki ihtimalden söz edilebilecektir: Ya söz konusu kiralık kasa içerisinde bulunan malvarlığı değerleri kolluk marifetiyle basit elkoymada olduğu gibi alınarak adli emanete teslim edilecektir. Ya da bankaya CMK m. 128/7 gereğince bildirimde bulunarak müşterinin kiralık kasa sözleşmesinden kaynaklanan “kasadan yararlanma” hakkını kullanması engellenir. Bu durumda banka, müşterisinin kiralık kasa dış kapağını açarak kiralık kasaya ulaşımına dair taleplerini el koyma kararına dayalı olarak geri çevirmek durumunda olacaktır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1