287 TBB Dergisi 2022 (159) Erkan SARITAŞ ğan tüm yetkileri kullanabilir ve bu çerçevede eşyayı kullanabileceği ve semerelerinden yararlanabileceği gibi dilerse her türlü tasarruf işlemine de konu edebilir. Zira emaneten teslimden farklı olarak burada Kanun eşyanın bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhal iade edilmek koşuluyla tesliminden söz etmemiştir. Aksine, müsadere konusu olabilecek nitelikte olsa da delil olarak saklanmasına artık gerek kalmayan bir eşya söz konusu olduğundan, haliyle bu eşyanın aynıyla muhafaza edilmesine de lüzum bulunmamaktadır. Aşağıda belirteceğimiz üzere, bu hükmün uygulanması için eşyanın rayiç değerinin derhal ödenmesi şart kılındığından, müsadere kararı verilmesi halinde bu kararla ulaşılmak istenen hedefe, bu kaim değerin müsadereye konu edilmesi ile de ulaşılmış olacağından, artık teslim edilen eşyanın herhangi bir tasarrufa konu edilecek olup olmamasının da bir önemi olmayacaktır. Kanun, teslim yönünden evvela eşyanın delil olarak saklanmasına gerek kalmaması şartını aramıştır.58 Bu nedenle bu hükme göre teslimden söz edilebilmesi için söz konusu eşyanın soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılmasına artık gerek olmadığı hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılmış olmalıdır. Bu durum eşyanın, soruşturma ve kovuşturmanın geldiği aşama itibariyle artık maddi gerçeğin sübutu yönünden hiçbir fonksiyonunun olamayacağının anlaşılması halinde söz konusu olabilecektir. Eşyanın ispat yönünden çeşitli özelliklerinin gelinen aşamada keşif ve muayeneye ya da bilirkişi incelemesine konu edilmiş olması ise bu fıkraya göre teslim açısından bizce kâfi değildir. Zira ceza muhakemesinde delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesi gereğince, delilin muhakemenin ilerleyen aşamalarında yeniden keşif ve muayeneye konu olması her zaman mümkündür.59 Bu nedenle eşyanın delil olarak fonksiyon arz etme niteliği olduğu müddetçe, bu fıkraya göre teslim işlemine konu edilebilmesi mümkün 58 Toroslu/Feyzioğlu, s. 295. Aynı vurgu İtCMK m.262’de de yapılmıştır. Buna göre eşyanın iade veya teslime konu olabilmesi için delil olarak muhafazasına artık gerek kalmamış olması gerekir (İtCMK m.262/1). Bernasconi, s. 307; Lattanzi/ Lupo/Nappi, s. 848; Barbuto/Luerti/Pilla/Spina, s. 176. 59 Bu konuda bkz. Yenisey/Nuhoğlu, s. 84; Soyaslan, s. 408; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Erden Tütüncü/Altınok Villemin/Tok, s. 153 vd.; Cumhur Şahin/Neslihan Göktürk, Ceza Muhakemesi Hukuku – II, 10. Baskı, Ankara, Seçkin, 2020, s. 106 vd.; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 77-78; Gökcen/Balcı/Alşahin/Çakır, s. 132-134; Ünver/Hakeri, s. 87-88.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1