299 TBB Dergisi 2022 (159) Erkan SARITAŞ ile bu şartı öngören ifade arasında “veya” ibaresini kullanmış ise de her ikisinin mahiyeti gereği, iadenin söz konusu olabilmesi için eşyanın hem delil olarak muhafazasına gerek kalmaması hem de müsadereye tabi tutulamayacak olması şartları birlikte gerçekleşmelidir.95 Zira bu şartlardan ilki gerçekleşir ve fakat ikincisi gerçekleşmez ise eşya iadeye değil, yukarıda incelediğimiz rayiç bedel karşılığı teslime konu olabilecektir. Eşyanın müsadereye tabi olmayacağının anlaşılması, esasen TCK m. 54 hükmü kapsamında bulunmadığının anlaşılması anlamına gelmektedir. Buna göre soruşturmanın veya kovuşturmanın geldiği aşama itibariyle eşyanın kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılmadığı veya suçun işlenmesine tahsis edilmediği ya da suçtan meydana gelen yahut suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan tehlikeli eşya (TCK m. 54/1) veyahut üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya (TCK m. 54/4) mahiyetinde olmadığı anlaşılmalıdır.96 Buna karşılık ileride müsadere kararı verilmesinin “işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı” (TCK m. 54/3) gerekçesiyle eşyanın iadesi mümkün değildir. Zira bu, ancak müsadere muhakemesi aşamasında göz önünde bulundurulabilecek bir kriter olup bu muhakemenin bir sonuca bağlanmadığı bir aşamada eşyanın bu sebeple iade edilmesi olanaklı değildir. Kanun eşyanın şüpheli, sanık veya üçüncü kişilere97 talep üzerine veya re ’sen iadesinin mümkün olduğunu hükme bağladığından, göre bu sefer ihtiyaten el konulmasına karar verilebilir ve bu halde eşya iade edilmez (İtCMK m. 323/4). Bu olasılıkta önleyici elkoyma, ihtiyati elkoymaya dönüşmüş olur. Bkz. Aprile, s. 647 vd. 95 YCGK, 21.2.2019 Tarih ve 2016/1161 E, 2019/126 K sayılı kararı: “CMK’nın ‘Elkonulan Eşyanın İadesi’ başlıklı 131. maddesinde; şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tâbi tutulmayacağının anlaşılması hâlinde, resen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verileceği düzenlenmiştir. Bu hükümler uyarınca iade kararı verilebilmesi için, eşyanın müsadereye tabi tutulamayacak olması ve aidiyetleri hususunda da herhangi bir kuşku bulunmaması gerekmektedir” https://karararama.yargitay.gov.tr, (Çevrimiçi), 23.8.2021. 96 Bkz. Centel/Zafer, s. 1051-1052; Şahin/Göktürk, II, s. 222. 97 İtalyan doktrininde eşyanın iadesini talep edebileceklerin sadece önceki zilyet olmadığı, bu talep konusunda meşru bir dayanağı olan üçüncü kişilerin de talepte bulunmalarına bir engelin bulunmadığı belirtilmektedir. Bkz. Ruggeri/Maggio, s. 805. Bu açıdan bizim kanunumuzda açıkça zikredilen “üçüncü kişi” tabirini, eşyanın zilyetliğinin kendilerine teslimi konusunda meşru bir talep yetkisi olan herkes olarak algılamak, hükmün amacına daha uygun düşecektir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1