Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

301 TBB Dergisi 2022 (159) Erkan SARITAŞ malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanığa iadesi söz konusu olamaz: Bunların bir kısmının zaten dolaysız eşya zilyetliği şüpheli, sanık veya üçüncü kişilerde kalmaya devam etmekte ve yalnızca sicil zilyetliği kısıtlanmaktadır. Diğer bir kısmında ise zaten şüpheli veya sanığın zilyetliğindeki malvarlığı değerlerine değil bunların banka veya diğer kişiler nezdindeki alacak haklarına elkonulmaktadır. Dolayısıyla tüm bunların şüpheli veya sanığa iadesinden söz etmek zaten olanaklı değildir.103 Bunlar açısından koşulları varsa elkoyma tedbirinin kaldırılması yoluna başvurulması olanaklıdır. Bu yönde bir karar verilmesi halinde, şüpheli veya sanığın sicil zilyetlikleri üzerindeki kısıtlama kaldırılmış yahut alacak veya şahsi haklardan kaynaklı talep yetkileri önceki sahiplerine dönmüş olur. Ancak CMKm. 128’de dikkat edilirse suçtan elde edilen değerlerden bahsedilmektedir. Dolayısıyla bu maddeye göre elkonulan malvarlığı değerinin yargılama sonunda mağdura iade edilmesi gerekebilir (TCK m.55/1, c.2). Ancak buna rağmen bu malvarlığı değerinin tüm muhakeme sürecince elkoyma tedbiri çerçevesinde muhafazası, mağdurun uzun bir süre malvarlığı değerlerine kavuşamaması ve haliyle ikincil bir mağduriyet yaşaması anlamına gelecektir. İşte bu nedenle kanun, CMK m. 128 gereğince elkonulan eşyanın veya malvarlığı değerinin mağdura iadesine olanak tanımıştır. Bu maddeye göre iade kararı verilebilmesinin üç şartı söz konusudur: Evvela, söz konusu eşya veya malvarlığı değerinin iadesi mümkün olmalıdır. Bu husus maddede açıkça öngörülmese de elkoyma kurumunun amaç ve sonuçlarından çıkarılabilir durumdadır. Bu çerçevede CMK m. 128’e göre elkonulan ve adli emanette muhafaza edilen eşyanın ve malvarlığı değerinin, örneğin kıymetli evrakın (CMK m. 128/1-e) mağdura iadesi olanaklıdır. Buna karşılık elkoymanın yalnızca sicile şerh yoluyla yapıldığı taşınmazlar ile ulaşım araçları (CMK m. 128/1- a, b) yönünden aynı durumdan söz edilmesi mümkün değildir. Yukarıda ifade ettiğimiz üzere elkoyma, netice itibariyle mülkiyet hakkının kullanılmasını da kısıtlasa da eşyanın mülkiyetinin kime ait olacağı yönünde bir sonuç doğurmaz; eşya elkoyma işleminden önce 103 Bkz. ve krş. Soyaslan, s. 310.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1